-
set, bent, büğet, su kenarlarına yapılan koruyucu duvar.
-
suyolu, hendek, mecra, kanal, ark, hark.
-
duvar, toprak yığını, toprak duvar.
-
(ıslak/bozuk arazide) yaya geçidi.
-
engel, mania.
-
Geology damar kayacı, duvara benzer taş damarı.
-
sevici, homoseksüel kadın.
-
büğetlemek, set yapmak/çekmek, set yaparak korumak.
to dike = dyke a tract of land.
-
hendek/hark açmak/kazmak, hendek vasıtasıyla suyunu boşaltmak.
-
(bkz: dike ).