eğilim

Turkish-English Translation

  1. Noun trend (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  2. Noun tendency
  3. Noun tendency
  4. set
  5. Noun movement
  6. current
  7. direction
  8. trend
  9. Noun liability
  10. talent
  11. tide
  12. fitness
  13. taste
  14. desire
  15. drift
  16. Noun disposition
  17. Noun inclination
  18. fancy
  19. cast
  20. liking
  21. aptitude
  22. Noun propensity
  23. bias
  24. predilection
  25. Noun proclivity
  26. Noun predisposition
  27. ply
  28. bent
  29. aptness
  30. proneness
  31. obliquity
  32. declension
  33. run
  34. (Fr.) penchant
  35. predispostion
  36. mind-set
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

merkezkaç eğilimler
centrifugal tendencies Noun, Sociology
sol eğilimli
left-leaning Adjective, Politics-Intl. Relations
(borsa) temel eğilim
primary trend
akıl hastalığına eğilim
taint of insanity
ana eğilim
basic trend
artan eğilim
rising tendency
aşağı doğru yönelen eğilim
down trend
aşağı doğru yönelen eğilim
downtrend
belli eğilim
distinct tendency
borsada eğilim
tendency on the stock exchange
büyük eğilim
strongly marked tendency
demografik eğilim
demographic trend
demografik eğilim
demographic al trend
dolaylı eğilim
squint
ekonomik eğilim
economic trend
enflasyoncu eğilim
inflationary tendency
fiyat düşüşleri yönünde eğilim
bearish tendency
genel eğilim
general tendency
genel eğilim
overall tendency
genetik eğilim
genetic predisposition Noun, Medicine
gevşeyen eğilim
flagging tendency
iç ekonomik eğilim
internal economic trend
ihtiyatlı eğilim
dull tendency
ihtiyatlı eğilim
reserved tendency
karşı eğilim
countertendency
karşı eğilim
countertrend
kötülüğe eğilim
twist
kötülüğe eğilim
vicious propensity
mekanik aygıtlara aşırı eğilim
technicism
şimdiki eğilim
present-day tendency
siyasal eğilim
political colour
suç işlemeye eğilim
criminal disposition
uzun dönemli eğilim
secular trend
eğilim değişikliği
change of tendency
eğilim göstermek
to be wont Verb
eğilim göstermek
to trend Verb
eğilim göstermek
to tend Verb
ahlakı bozmaya eğilim göstermek
to tend to undermine morality Verb
bireysel eğilim görüşmesi
clinical interview
düzensiz bir eğilim göstermek
to show an uneven tendency Verb
markaya olan eğilim araştırması
brand trend survey
merhametli olmaya eğilim göstermek
to lean towards mercy Verb
yaradılıştan eğilim mi olmak
to have a natural talent for Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeye karşı ilgi duyma ve ... doğru yönelme hâli, temâyül
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.