eligible

English-Turkish Translation

  1. seçilebilir, intihap edilebilir, seçim için gerekli nitelikleri taşıyan.
    Anyone who can speak French
    is eligible to join this club.
  2. elverişli, uygun, münasip, makbul (kimse), arzu edilen (şey/kimse).
    An eligible place for a holiday.
    She knows a lot of eligible young men who are all rich and attractive.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

eligible by age to retire / to be retired on a pension
emeklilik yaşına gelmiş
eligible candidate
uygun aday
eligible candidate
seçilebilir aday
eligible employee employe
işe alınabilecek işçi
eligible for a pension
emekli aylığı alabilme
eligible for a pension
emekliliğe hak kazanmış
eligible for a post
bir mevkie seçilebilme niteliği
eligible for benefit
yardım almaya ehil
eligible for election
seçime aday olabilme
eligible for membership
üyeliğe seçilebilme
eligible for pension
emekliliğe hak kazanmış
eligible for promotion
terfi edebilme niteliği
eligible for reelection
yeniden seçilebilme niteliği
eligible for reelection
yeniden seçilebilir
eligible for relief
yardım alabilme niteliği
eligible for retirement
emeklilik hakkını kazanmış
eligible liabilities
merkez bankasına yatırılabilir mevduat
eligible liabilities
iskonto edilebilir borçlar Noun
eligible paper
(US) (merkez) bankasında geçerli senet
eligible security
uygun güvence
eligible votes
(Br) geçerli oylar Noun
eligible votes
geçerli oylar Noun
bank eligible issues
ABD'nin hazine bonoları Noun
be eligible as security
güvence olarak kabul olunmak Verb
be eligible for admission
kabul edilebilme niteliğine sahip olmak Verb
be eligible for election
seçime girebilmek Verb
be eligible for exemption
muafiyet hakkı olmak Verb
be eligible for leave
izin hakkı olmak Verb
be eligible for leave
izin zni hakkı olmak Verb
be eligible for membership in a society
bir derneğe üye olabilme niteliğine sahip olmak Verb
be eligible for naturalization
(US) vatandaşlığa kabul edilebilme durumunda olmak Verb
be eligible for parole
şartlı tahliyeye ehil olmak Verb
be eligible for promotion
terfi edebilme niteliğine sahip olmak Verb
be eligible for release on parole
şartlı tahliyeye ehil olabilmek Verb
be eligible for relief
sosyal yardıma ehil olmak Verb
be eligible for sth
bir şeye aday olabilmek Verb
be eligible for welfare
sosyal yardıma ehil olmak Verb
be eligible to a benefit
bir tazminata ehil olmak Verb
be eligible to vote
oy verme ehliyeti olabilmek Verb
become eligible for company pension
şirket emeklilik aylığı almaya hak kazanmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database