emrine

Turkish-English Translation

  1. in favor of
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

'nın emrine
to the order of
emrine amade bol parası olmak
to have ample means at one's disposal Verb
emrine amade olmak
to have on one's hands Verb
emrine amade olmak
to have at hand Verb
emrine verme
subordination Noun
... emrine ... ödeyiniz
pay to the order of
...'nın emrine ve hesabına
by order and for account of
alacaklıların emrine amade mal varlığı
distributable property
alacaklıların emrine amade malvarlığı
distributable property
alacaklıların emrine amade olmayan mülk
nondistributable property
alacaklının emrine amade emlak
distributable property
bir arabayı emrine tahsis etmek
to lay up a car Verb
bir girişimcinin emrine tahsis edilmiş sermaye
intracapital
bir kurulun emrine amade bulunmak
to attend upon a committee Verb
bir mahkeme emrine uymamak
to refuse compliance with a court order Verb
bir poliçeyi birinin emrine ödenir yapmak
to make a bill payable to sb Verb
bir şeyi birinin emrine amade kılmak
to place something at sb's service Verb
bir şeyi birinin emrine amade kılmak
to hold something at sb's disposal Verb
birini emrine tabi kılmak
to have someone under one's thumb Verb
birinin emrine (tasarrufuna) bir meblağ sunmak
to place a sum at the disposal of sb Verb
birinin emrine amade
beck
birinin emrine amade
at one's disposal
birinin emrine amade kılmak
to place at sb's disposition Verb
birinin emrine amade olmak
to be at sb's disposal Verb
birinin emrine amade olmak
to be at the call of sb Verb
birinin emrine girmek
to enter sb's order Verb
birinin emrine girmek
to enter into sb's service Verb
birinin emrine girmek
to place oneself under sb's orders Verb
birinin emrine girmek
to subordinate oneself Verb
birinin emrine havale etmek
to pay to the order of sb Verb
birinin emrine ödemede bulunmak
to pay to sb's order Verb
birinin emrine otomobil sağlamak
to provide a car Verb
birinin emrine tabi kılmak
to subordinate Verb
birinin emrine vermek
to put under sb's command Verb
hâkimin emrine uymama
standing in contempt
kanunun müsbet bir emrine uymama
legal negligence
kanunun müspet bir emrine uymama
legal negligence
kendini birinin emrine amade kılmak
to put oneself at sb's disposal Verb
mahkeme emrine itaat etmeme
contumaciousness contumacy
'nın emrine ve hesabına
by order an for account of
vekâlet emrine alınmak
(government official) to be temporarily removed from his position Verb
yargı makamının emrine uyarak
ministerial act
Turkish-English phrases from Zargan's own database