enabling

English-Turkish Translation

  1. Adjective imkân/izin veren, müsaade eden, imkân/olanak tanıyan, mümkün kılan, yetki/salâhiyet veren, yetkili kılan.

    enabling legislation: yeni bir devletin/eyaletin ABD ne katılmasına izin veren yasa.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

application enabling
uygulama altyapısı sağlama Information Technology
enabling statute
(US) kanun yapma hakkını geçici olarak icra kuvvetine devreden yetki kanunu
English-Turkish phrases from Zargan's own database