energy

English-Turkish Translation

  1. Noun, Chemistry enerji
  2. Noun, Physics erke, enerji.
    kinetic energy: devimsel erke.
    potential energy: erkil erke.
    energy level
    = energy state: erke düzeyi, enerji seviyesi.
    energy transfer: erke aktarımı.
  3. Noun kuvvet, kudret, güç.
    with all one's energy: bütün gücü ile.
    to apply all one's energies:
    bütün gücünü harcamak.
    He used up all his energy doing it: Onu yapmak için bütün gücünü kullandı.
  4. Noun çalışkanlık.
    He is a man of energy: Çalışkan bir adamdır.
  5. Noun çaba, gayret, faaliyet.
    to put all one's energy (or energies) into sth: bir işe olanca gayretini
    sarfetmek/büyük çaba harcamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

fling all one's energy into sth
bütün gücünü bir şeye harcamak Verb
lose one's zest and energy
koflaşmak Verb
spend all one's energy
bütün enerjisini tüketmek Verb
summon up one's energy
enerjisini toplamak Verb
activation energy
aktivasyon enerjisi Noun, Physics
atomic energy
öğeciksel erke, atom enerjisi. Noun
atomic energy
atom enerjisi Noun, Environment-Ecology
be full of energy
enerji dolu olmak Verb
be full of energy
canlı olmak Verb
binding energy
bağlanım erkesi: bir dizgeyi oluşturan parçacıklardan birini dizgeden kurtarmak ya da dizgeyi kurucu
parçacıklarına ayırmak için gerekli erke.
burst of energy
enerji patlaması Noun
clean energy
temiz erke: elektrik, atom erkesi gibi havayı/çevreyi kirletmeden üretilen erke. Noun
demand for energy
enerji talebi
demand for energy
enerji ihtiyacı
Department of Energy
Enerji Bakanlığı. Noun
Directorate General of Renewable Energy
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
electrical energy
elektrik enerjisi
electrical potential energy
elektriksel potansiyel enerji Noun, Engineering
embodied energy
oluşum enerjisi
geothermal energy
jeotermal enerji Noun, Environment-Ecology
have a great reserve of energy
büyük enerji rezervi olmak Verb
heat energy
ısı enerjisi Noun
kinetic energy
devimsel erke, kinetik enerji, hareketten doğan enerji. potential energy.
kinetic energy
kinetik enerji Noun, Chemistry
law of conservation of energy
erke korunumu yasası, enerji sakımı kanunu. Noun
light (luminous energy
ışık
luminous energy
ışık-erke, ışık enerjisi.
musing up or consuming (time , effort , energy
sarf
nuclear energy
öğeciksel erke, atom enerjisi. Noun
nuclear potential energy
nükleer potansiyel enerji Noun, Engineering
peaceful application of atomic energy
atom enerjisinin barışçıl amaçlarla kullanılması
peaceful use of atomic energy
atom enerjisinin barış amaçlarıyla kullanılması
potential energy
potansiyel enerji Noun, Chemistry
productive energy
üretim gücü
recuperation of lost energy
kaybolan enerjinin yeniden kazanılması
renewable energy
yenilenebilir enerji Noun, Environment-Ecology
secretary of state for energy
(Br) Enerji Bakanı
Secretary of State for Energy
enerji bakanı
solar energy
güneş enerjisi Noun
store of energy
enerji haznesi
supply of energy
eneji tedariki
tap new sources of energy
yeni enerji kaynakları bulmak Verb
thermal energy
ısı
thermal energy
ısı enerjisi
to be full of energy
enerji dolu
trade-off of energy
enerji takası Noun
wastage of energy
enerji israfı
waste energy
kullanılmayan enerji
energy and alertness
kıvraklık
energy and alertness
zindelik
energy area
enerji alanı
energy bill
enerji kanun önergesi
energy committee
enerji kurulu
energy conservation
enerji saklama
energy conservation
enerjinin korunması Noun, Environment-Ecology
energy consumption
enerji tüketimi Noun
energy crisis
özellikle petrol ve doğal gaz yokluğunda ortaya çıkan
energy crisis
enerji üreten yakıtların yetmezliği durumu
energy crisis
enerji buhranı
energy crisis
enerji krizi
energy damping
enerji sönümlemesi Noun, Construction
energy drink
enerji içeceği Noun, Food-Kitchen
energy economy
enerji ekonomisi
energy efficiency
enerji verimliliği
energy export
enerji ihracatı
energy field
enerji alanı
energy industry
enerji sektörü Noun, Economics
energy manager
enerji yöneticisi
Energy Market Regulatory Authority
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanlığı Noun, Organizations
Energy Market Regulatory Authority
EPDK Proper Name, Organizations
Energy Market Regulatory Authority (EMRA)
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Noun
energy meter
elektrik sayacı Noun, Electricity-Electronics
energy output
enerji randımanı
energy output
enerji verimi
energy overseer
enerji danışmanı
energy package
enerji paketi
energy policy
enerji politikası Noun
energy potential
enerji potansiyeli
energy production
enerji üretimi
energy recovery
enerji geri kazanımı Noun, Environment-Ecology
energy resources
enerji kaynakları Noun
energy sales and treasury guarantee agreements
enerji satış ve hazine garantisi anlaşmaları Noun
energy saving program (me
enerji tasarruf programı
energy saving program (me)
enerji tasarruf programı
energy savings
enerji tasarrufu
energy savings potential
enerji tasarruf potansiyeli
energy secretary
(Br) Enerji Bakanı
energy secretary
(US) Enerji Bakanı
Energy Secretary
enerji bakanı
energy sector
enerji sektörü
energy shortage
enerji kıtlığı
energy source
enerji kaynağı
atomic energy authority
Atom Enerjisi Dairesi (İngiltere'de nükleer enerji üretim ve denetiminden sorumlu kamu kuruluşu
diversification into other energy sources
başka enerji kaynaklarına geçiş
electrical energy supply
elektrik enerjisi tedariki
hike in energy imports
enerji ithalinde artış
lacking in energy or vigor
ruhsuz
not to have the energy or desire to do something .
üşenmek Verb
nuclear energy plant
atom gücü tesisi
peaceful application of atomic energy peaceful solution
barışçı barışçıl çözüm
primary energy consumption
iptidai enerji tüketimi
reduce energy consumption
enerji tüketimini azaltmak Verb
renewable energy resources
yenilenebilir enerji kaynakları Noun, Environment-Ecology
to reduce energy consumption
enerji tüketimini azaltma
world energy consumption
dünya enerji tüketimi
Atomic Energy Commission
Atom Enerjisi Komisyonu: askerî maksatlar dışında atom enerjisinin kullanılmasını düzenleyen ABD'devlet dairesi. Noun
Committee on Industry, Trade, Energy, Natural Resources, Information and Technology
Sanayi Ticaret Enerji Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Noun, Organizations
Department of Analysis on Agricultural and Energy Policies
Tarım ve Enerji Politikaları Analiz Dairesi Noun, Organizations
Department of Energy and Mining
Enerji ve Madencilik Dairesi Noun, Organizations
Department of Nuclear Energy Project Implementation
Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Noun, Organizations
Deputy Directorate General of Energy, Water, Environmental Affairs
Enerji, Su, Çevre İşleri Genel Müdür Yardımcılığı Noun, Organizations
Directorate General of Energy Affairs
Enerji İşleri Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
European Atomic Energy Community
Euratom. European Economic Community
Euromarket.
European Atomic Energy Community
Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu Noun, European Union
European Nuclear Energy Agency (ENEA
avrupa nükleer enerji ajansı
European Nuclear Energy Community (ENEC
avrupa nükleer enerji birliği
International Atomic Energy Agency
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Proper Name, Organizations
International Atomic Energy Agency (IAEA)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Noun
International Atomic Energy Agency (IAEA)
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Noun
Ministry of Energy and Natural Resources
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Noun, Organizations
Section of Energy Efficiency and Environmental Management
Enerji Verimliliği ve Çevre Yönetim Şubesi Müdürlüğü Noun, Organizations
Treaty Establishing the European Atomic Energy Community
Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunu Kuran Antlaşma
Turkish Atomic Energy Authority
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK)
Turkish Atomic Energy Authority
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database