cezanın infazını ertelemek
Verb, Criminal Law
cezanın infazının ertelenmesi
Noun, Criminal Law
devlet adına cebri icra kabiliyetini haiz formülü kapsayan hukuki işler
icranın tehirini talep etmek
Verb
haczin yerine getirilmesi
icra kovuşturmasına tabi olmak
Verb
icra takibine uğramak
Verb
icra yoluyla uygulamaya koyan
hükmü tatbik mevkiine koymak
Verb
bir hükmü icra mevkiine koymak
Verb
bir şeyi gerçekleştirmek
Verb
icra mevkiine koymak
Verb
bir idamı infaz etmek
Verb
infazın yerine getirilmesi
idam edilmek üzere teslim etmek
Verb
müessir olmak, (özellikle) büyük tahribat yapmak.
alacaklının satış talebini içermeyen takip ve haciz talebi
bir mahkeme kararının icra yoluyla tatbik mevkiine koymak
Verb
cebri icra yoluyla satılmayan malların
semeresini tahsil ve alacaklıya teslim etmek amacıyla bir yediemine verilmesi
elinde bulundurduğu borçluya ait şeyler veya borçluya olan bir borç için haczedilen veya bu haciz keyfiyeti
kendisine bildirilen üçüncü şahsın icra ta
menkul mallar için cebri icra
haciz konulan mallar
Noun
tehir-i icra kararı vermek
Verb
icra kararını durdurmak
Verb
hükmün icra mevkiine konması
infazı erteleyebilecek karar
Noun, Law
bir müsadereyi izleyen bir başka mahkeme kararıyla ilgili ikinci bir müsadere
icra ve haciz yoluyla bir meblağı tahsil etmek
Verb
icra ve haciz czi yoluyla bir meblağı tahsil etmek
Verb
icra ve haciz yoluyla bir borcun tahsili
icra takibatına uğrayabilir
icradan para kazanmak
Verb
yürütmenin durdurulması istemi
Noun, Law
yürütmeyi durdurma talebi
Noun, Law
yürütmenin durdurulması talebi
Noun, Law
icra emrinin hazırlanması
bir tasarıyı uygulamak
Verb
ödemede bulunarak icrayı önlemek
Verb
borcu ödeyerek icrayı önlemek
Verb
icra vasıtasıyla mallara el koymak
Verb
belli bir durumda yapılan icra
yürütmeyi durdurmak
Verb, Law
yürütmeyi durdurma
Noun, Law
yürütmenin durdurulması
Noun, Law
icra takibatını durdurmak
Verb
bir hükmün ifasını geçici olarak durdurmak
Verb
bir hükmün infazına geçici olarak ara verme
henüz tamamlanmamış haciz
icra emri (borçlunun borcunu belli bir süre içinde ödemesi , ödemediği takdirde borcunun ödenmesinin
icra memuru tarafından zorla sağlanacağına ilişki
Noun
US bir şirketi icraya verme
icra ve iflas kanunu
Noun, Law
icra ve iflas hukuku
Noun, Law
bütçenin uygulamaya konması
alacaklılar tarafından yürütülen icra takibi
borçlunun mallarının açık artırmayla satışı
imzaya hazır sözleşme metni
Noun, Law
borçlusunu icra yolu ile takip eden ilamlı alacaklı
icra hukuku
Noun, Bankruptcy Law
bir poliçenin keşidesi
Noun
bir vasiyetnameyi tadil eden ek vasiyetname yapma
bir sözleşmenin akdi
Noun
bir poliçenin düzenlenmesi
Noun
bir sözleşmenin akdi
Noun
bir yetkinin kullanılması
bir emrin yerine getirilmesi
yabancı ülkelerdeki hakem kararlarının yürürlüğe konması
hapis cezalarının infazı
Noun, Law
ceza hükmünün infazı
Noun, Criminal Law
sözleşmenin akdedilmesi
Noun
vasiyetnamenin tenfizi
Noun, Law
kayyum tarafından idareye son verilmesi
icra dairesi
Noun, Bankruptcy Law
yürütme zamanı
Information Technology
bir belgenin düzenlenme tarihi
Noun
siparişi yerine getirmede gecikme
elinde tebliğ edilecek bir icra kararı olmak
Verb
birinin aleyhinde icra talebinde bulunmak
Verb
birinin aleyhinde icra talebinde bulunmak
Verb
birinin mallarına alacak yüzünden haciz koymak
Verb
birinin mallarına alacak yüzünden haciz czi koymak
Verb
bir mala alacak yüzünden icra ve haciz czi koymak
Verb
bir mala alacak yüzünden icra ve haciz koymak
Verb
masrafları icra yoluyla almak
Verb
birinin görevini yapmasına engel olmak
Verb
birini görevinin ifasından alıkoymak
Verb
icra yoluyla haciz koymak
Verb
icra yoluyla haciz czi koymak
Verb
bir hükmün icrasını ertelemek
Verb
yürütmeyi durdurma harcı (Y.D. harcı)
Noun, Law
kararnamenin yürütülmesini durdurmak
Verb
bir mahkeme kararının uygulanmasını durdurmak
Verb
bir kararın yürürlüğe konmasını durdurmak
Verb
bir kararnamenin yürütülmesini durdurmak
Verb
geçici olarak icrayı durdurmak
Verb
bir mahkeme kararının ifasına ara verme
Cezaların İnfazı Hakkında Kanun
Proper Name, Law
Ceza İnfaz Kanunu
Proper Name, Law
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
Proper Name, Law