extinction

  1. Noun, Anthropology soy tükenmesi
  2. Noun, Psychology sönme
  3. Noun, Biology yokoluş (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  4. Noun, Biology nesil tükenmesi (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  5. Noun sön(dür)me, itfa, körlenme, kararma.
    The sudden extinction of the lights left the room in darkness.
    the extinction of a fire.
  6. Noun (soy/nesil) tükenme, tüketme, inkıraz.
    The caribou was once threatened with extinction.
  7. Noun imha, yoketme, yokolma, ortadan kaldırma/kalkma, mahvetme/olma.
    The war caused the extinction of many
    pacifist organizations.
  8. Noun ilga, iptal, terk.
bir felaketten kaynaklanmayan yokolus Noun, Biology
olağan yokoluş (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
soyunu tüketmek, soyunun tükenmesine sebep olmak Verb, Biology
K-T yokoluşu (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
gizil körelme.
geçersizliğini beyan etme
kitlesel yokoluş (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
...'in neslinin tükenmesi Noun
...'in soyunun tükenmesi Noun
ipoteğin itfası Noun
kâr komisyonu hesabında herhangi bir yıl içinde hasar oluşması halinde zararın itfa edilene kadar izleyen yıllara devri