extremity

  1. Noun uç, son, nihayet, bitim noktası, münteha.
    extremity of a line.
  2. Noun (bir şeyin) son haddi, azamisi, evci bâlâsı.
    the extremity of joy/of grief.
  3. Noun aşırı/müfrit eylem/hareket/davranış/tutum, olağanüstü önlem/tedbir.
    to resort to extremities.
  4. Noun aşırı/müfrit inanış/fikir (dinî, siyasî vb.).
  5. Noun cançekişme, haleti nezi.
  6. Noun büyük tehlike, ıstırap, yoksulluk.
    the last extremity: en büyük tehlike/felaket/talihsizlik.
  7. Noun (bkz: extremities ).
alt ekstremite kırığı Noun, Medicine
ayak ve bacak kırığı Noun, Medicine
üst ekstremite kırığı Noun, Medicine
el ve kol kırığı Noun, Medicine
sevincin son haddi