exult

  1. Intransitive Verb (zafer, başarı vb. dolayısıyla) çok sevinmek, sevinçten uçmak, övünmek, iftihar etmek.
    The people
    exulted in/at the victory.
  2. Intransitive Verb (sevinçten) zıplamak.
(a) zafer şenliği yapmak, büyük neşe ve taşkınlıkla kutlamak, (yenilen düşmanı utandıracak şekilde) taşkın
zafer gösterileri yapmak, (b) övünmek, gurur duymak, böbürlenmek.
He was exulted over (winning) first prize.