Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
fallacy
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Logic
safsata
Noun
yanıltmaca, mugalâta, safsata.
Noun
aldatıcı kavram, yanlış fikir.
Noun
yanlışlık, yanlış, hata.
It's a fallacy to suppose that riches always bring happiness
: Zenginliğin
daima mutluluk getirdiğini farzetmek yanlıştır.
Noun
hile, aldatma, sahte görünüş.
Noun, Logic
yanıltmaca, safsata, kıyası fasit: doğru gibi görünen, gerçekte ise başkasını aldatmak ya da kıstırmak
için bile bile doğru olmayarak yapılan çıkarım.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
common fallacy
yaygın yanlış inanış, yaygın safsata
Noun, Philosophy
mathematic(al) fallacy
uzbilimsel yanılım.
pathetic fallacy
teşhis/canlandırma sanatı, cansızlara insanî duygular/nitelikler atfetme:
smiling skies, a sad day, cruel sea
gibi.
Noun
popular fallacy
halkın yanlış olarak inandığı şey
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.