firin

Turkish-English Phrases

ankastre fırın
built-in oven Noun, Food-Kitchen
çamurdan yapılmış fırın
tandoor
fırın
klin
fırın
blast furnace
fırın
incinerator
fırın
bakehouse
fırın
cooker
fırın
muffle
fırın
bakery
fırın
coke oven
fırın
stove
fırın
retort
fırın
hearth
fırın
oven
fırın
kiln
fırın
burner
fırın
grate
fırın
furnace Noun, Textile Industry
fırın ağzı
throat of a furnace
fırın eldiveni
oven mitt Noun, Food-Kitchen
fırın eldiveni
oven glove Noun, Food-Kitchen
fırın gibi
very hot
fırın küreği
peel Noun, Food-Kitchen
fırın küreği
pizza shovel Noun, Food-Kitchen
Fırın ve unlu mamuller imalatı (NACE kodu: 10.7)
Manufacture of bakery and farinaceous products (NACE code: C10.7) Noun, Trades-Professions
Fırın, ocak (sanayi ocakları) ve brülör (ocak ateşleyicileri) imalatı (NACE kodu: 28.21)
Manufacture of ovens, furnaces and furnace burners (NACE code: C28.2.1) Noun, Trades-Professions
hava sızdırmaz fırın
air tight furnace
içinde etin dönerek kızartıldığı fırın
rotisserie
mini fırın
toaster oven Noun, Food-Kitchen
ölü yakılan fırın
crematorium crematory
sürekli fırın
permanent kiln
yüksek fırın
blast furnace
yüksek fırın gazı
blast furnace gas
Turkish-English phrases from Zargan's own database

fırın
Ekmek, simit, börek vb