Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
formative
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
oluşturucu
biçimlendiren, şekillendiren, biçim /şekil veren, oluşturan, geliştiren.
Home and school are the chief
formative influences in a child's life.
oluşma+, gelişme+, oluşumsal, gelişimsel, oluşma/gelişme/teşekkül ile ilgili.
a child's formative
years: bir çocuğun gelişme yılları.
Biology
(a) üretken, üreyebilen, gelişebilen, göze bölünmesiyle yeni göze/doku meydana getirebilen.
formative
tissue. (b) doku/organ vb. teşekkülü ile ilgili.
Grammar
(a) oluşturucu: eksel, takısal, (ön/son) eke ait, (b) ek, takı, önek/sonek gibi bir sözcükten başka sözcük
üreten birim.
loudness
sözcüğündeki
-ness
gibi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
formative process
biçimlendirici süreç
formative stage
yetişme aşaması
formative years
gelişim yılları
Noun
formative years
gelişmenin kesin etkili olan yılları
Noun
formative years of a child
bir çocuğun gelişme yılları
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.