güç

Turkish-English Translation

  1. Noun, Physics power
  2. Noun authority
  3. difficult
  4. effort
  5. energy
  6. Noun ability
  7. strength
  8. lift
  9. Noun capacity
  10. influence
  11. severe
  12. painful
  13. grasp
  14. Noun capability
  15. rating
  16. competence
  17. arm
  18. impulse
  19. impetus
  20. rocky
  21. troublesome
  22. might
  23. potency
  24. Adjective strenuous
  25. Adjective arduous
  26. Adjective laborious
  27. sweaty
  28. proficiency
  29. Noun solidity
  30. verve
  31. pith
  32. spiny
  33. parlous
  34. ticklish
  35. hard
  36. bent
  37. zap
  38. task
  39. hardihood
  40. troublous
  41. mean
  42. force
  43. dere
  44. oomph
  45. tough
  46. puissance
  47. vis
  48. delivery job
  49. heavy duty
  50. hardball
  51. big stick
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(gemi) savaş gücü
fighting efficiency
(makine) çalışma gücü
working power
Acil Müdahale Gücü
Rapid Reaction Force
adale gücü
brawn
alım gücü
purchasing power
alım gücü
affordability Noun
aşırı güç kullanma
use of excessive force Noun, Politics-Intl. Relations
askeri güç kullanımı
use of military force Noun, Military
ateş gücü
fire power
aydınlatma gücü
luminosity Noun
banka gücü
banking power
barış gücü
peace footing
bellek gücü
strength of memory
beygir gücü
horse power
bilek gücü
the strength of one's fists
bir protokolün delil oluşturma gücü
minutes as evidence
Birleşmiş Milletler Barış Gücü
United Nations Peacekeeping Force Noun, Organizations
Birleşmiş Milletler Barış Gücü
United Peacekeeping Force
borç ödeme gücü
solvency Noun, Accounting
bütün borçlarını ödeme gücü
solvency
büyük zihin gücü
great intellectual power
büyültme gücü
magnification
çalışma gücü
(machine) working power
can gücü
momentum
çarpma gücü
impulsive force
çekim gücü
force of gravity
çekiş gücü
hill-climbing efficiency (car)
dayanma gücü
staying power
dayanma gücü
bottom
deniz gücü
sea power
deniz gücü
naval power
deniz gücü
maritime power
derhal kullanılabilir durumdaki satın alma gücü
immediate liquidity
direnme gücü
power of resistance
direnme gücü
strength
elektrik akımının gücü
strength of electric current
elektrik gücü
electric power
emiş gücü
suction Noun
erkeğin seks gücü
potency
erkek kas gücü
beef
fiyatın gücü
price strength
fren gücü
breaking action
fren gücü
breaking power
fren gücü
breaking effect
fren gücü
breaking force
frenleme gücü
breaking efficiency
güç odakları
power groups Noun
halkın gücü
power of people
harcama gücü
spending power
hava görev gücü
air task force
hava gücü
air power
hayal gücü
imagination Noun
hayal gücü
imaginative power
hidroelektrik gücü
houille blanche
ifade gücü
expressive force
ifade gücü
force of expression
ihraç edilebilir insan gücü
exportable manpower
ihtiyari satın alma gücü
discretionary buying power
ihtiyat fazlalığı ile ölçülen bir bankanın yatırım gücü
banking power
ikna gücü
cogency
ikna gücü
power of suggestion
irade gücü
will power
iş gücü
labour force
ısı gücü
heat power
ışıma gücü
emissivity Noun, Physics
ısıtma gücü
heating effect heating power
ısıtma gücü
heating power
itme gücü
driving power
Japonya'nın tüm endüstri ve pazarlama gücü
japan inc
kafa gücü
brain power
kamuoyunun gücü
strength of public opinion
kanun gücü
force of law
kanunun gücü
power of the law
kanunun gücü
strength of law
kapsama gücü
capacity Noun
kâr payı dağıtabilme gücü
dividend paying ability
karar verme ya da hareket etme gücü
arbitrium
kızdırma gücü
heating power
krank milinden ölçülen beygir gücü
brake horsepower (bhp) Noun, Transport
mahkeme hükmünün gücü
strength judgment
makine gücü
mechanical
makine gücü
engine capacity
motor gücü
motor output
nafaka gücü
faculties
niteliksiz iş gücü
unskilled labour
ödeyebilme gücü
capacity to pay
ordunun askeri insan gücü
military strength of the army
örgütlenmemiş işçi gücü
free labour
oy alma gücü
voting strength
paranın gücü
money power
pazarlık etme gücü
position strength
pazarlık gücü
bargaining power
personel gücü
personnel strength
plasman gücü
placing power
politik etki gücü
political clout
politik pazarlık gücü
political bargaining power
reasürörlerin mali gücü
reinsurance security
rekabet gücü
competitiveness Noun, Management
sahil savunma gücü
coestal defensive force
sahil savunma gücü
coastal defence defense force
salım gücü
emissivity Noun, Physics
satın alabilme gücü
buying capacity
satın alma gücü
purchasing capacity
satın alma gücü
buying power
satın alma gücü
purchase power
satınalma gücü
purchasing power
satış gücü
selling power
savaş gücü
fighting force
sindirme gücü
absorbtive power
sinyal gücü
signal strength Noun
siyasi etki gücü
political clout
su gücü
water power
tam yük gücü
dead weight capacity
taşıma gücü
carrying power
taşıma gücü
conveyer capacity
taşıma gücü
conveying capacity
taşıma gücü
conveyor capacity
tedavül gücü
negotiability
tüketici gücü
consumptive power
tüketici satın alma gücü
consumer buying power
ulama gücü
conveyer capacity
ulama gücü
conveyor capacity
üretim gücü
productive power
üretim gücü
productive energy
üretim gücü
productive force
üretim gücü
productive resource
vergi gücü
taxable capacity
vergi ödeme gücü
ability to pay
vergi verme gücü
tax paying capacity
yargı gücü
judicator power
yargı gücü
judicial authority
yargılayabilme gücü
judicative power
yaşam gücü
(Fr.) elan vital
yaşam gücü
vital force
yaşama gücü
vitality Noun
yatırım gücü
power of investment
yayın gücü
transmitting power
yayma gücü
emissivity Noun, Physics
yerçekimi gücü
gravitation
yığınların alım gücü
mass purchasing power
yok etme gücü
power to tax
yük taşıma gücü
load capacity
yürek gücü
morale
zihin gücü
intellectual powers
zihin gücü
mental powers
zihnini bir şey üzerinde toplama gücü
power of concentration
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir iş ... fizikî kuvvet
  2. bk. –gıç
  3. Yapılması, başa çıkılması zor olan, emek ... yorucu, zor, müşkül, çetin
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.