gamut

  1. Noun uzam, tüm kapsam, vüs'at, şümul, bir konunun en ince ayrıntılarıyla tümü, bir şeyin topu/tamamı.
    He's
    run (= experienced) the whole gamut of human experience: Feleğin her türlü çemberinden geçti (Başına gelmedik hal kalmadı).
  2. Noun, Music gam, ıskala, bütün ses perdeleri.
çeşit çeşit olmak Verb, Idioms
her türlüsünü içermek Verb, Idioms
her çeşidine sahne olmak Verb, Idioms
herşeyi kapsamak Verb, Idioms