guvenilir

Turkish-English Phrases

(sır saklama bakımından) güvenilir olmak
to be of safe discretion Verb
bir şeyi güvenilir kaynaktan edinmek
to have something from a reliable source Verb
birine ...'e kadar güvenilir
to consider someone trustworthy to the extent of
büyük ve güvenilir şirket
blue chip company
eli açık ve güvenilir kişi
brick
güvenilir
trusty Adjective
güvenilir
authoritative Adjective
güvenilir
copper bottomed
güvenilir
on the level
güvenilir
straight
güvenilir
worthy of credence
güvenilir
confidential
güvenilir
foolproof
güvenilir
fiduciary
güvenilir
solid
güvenilir
on the square
güvenilir
certain
güvenilir
reliable
güvenilir
accredited
güvenilir
good
güvenilir
safe
güvenilir
trustworthy
güvenilir
trustable
güvenilir
honest
güvenilir
dependable
güvenilir
tried
güvenilir
authentic
güvenilir
calculable
güvenilir
thick and thin
güvenilir
faithful
güvenilir
unfailing
güvenilir
sure
güvenilir
secure
güvenilir
stable
güvenilir
staunch
güvenilir
trig
güvenilir
all right
güvenilir
credent
güvenilir
current
güvenilir
dangerless
güvenilir
dinkum
güvenilir
firm
güvenilir
genuine
güvenilir
infallible
güvenilir
odds-on
güvenilir
upstanding
güvenilir
reliable Adjective
güvenilir adam
man of confidence
güvenilir adam
reliable man
güvenilir alacaklı
confidential creditor
güvenilir alacaklı
creditor confidence
güvenilir banka
reliable bank
güvenilir bilgi
inside information
güvenilir bilgi
straight tip
güvenilir bilgi kaynakları
in informed quarters Noun
güvenilir bir mevkideki ihbarcı
in place
güvenilir bir şekilde
firmly Adverb
güvenilir bir şekilde
reliably Adverb
güvenilir bir şekilde
responsibly Adverb
güvenilir bir yere koymak
to put in a safe place Verb
güvenilir delil
true sign
güvenilir devlet adamı
safe statesman
güvenilir dost
tried friend
güvenilir firma
reliable firm
güvenilir garanti
reliable guarantee
güvenilir garanti
trustworthy guarantee
güvenilir girişim
safe undertaking
güvenilir görüş
authenticated advice
güvenilir haberler
reliable news Noun
güvenilir haberler
reliable reports Noun
güvenilir işçi
able worker
güvenilir kaynak
good authority
güvenilir kaynak
trustworthy source
güvenilir kaynak
reliable authority
güvenilir kaynak
reliable source
güvenilir kaynaktan
informed sources
güvenilir kaynaktan
from a well informed source
güvenilir kaynaktan
from a reliable source
güvenilir kaynaktan
on good authority
güvenilir kaynaktan elde edilen bilgi
insider information
güvenilir kaynaktan öğrenmiş olmak
to have it from a reliable source Verb
güvenilir kişi
confidential person
güvenilir mal
reliable article
güvenilir malzeme
reliable material
güvenilir müşteri
customer confidence
güvenilir müşteri
good man
güvenilir olma
credibility Noun
güvenilir parti üyesi
wheelhorse
güvenilir politikacı
safe Politics-Intl. Relations
güvenilir rakamlar
hard figures Noun
güvenilir şahıs
confidential person
güvenilir şahıs veya şey
trust
güvenilir şekilde
confidently Adverb
güvenilir şoför
safe driver
güvenilir sonuçlar
trustworthy result
güvenilir tahmin
reliable estimate
güvenilir tahmin
safe estimate
güvenilir tanık
trusworthy witness
güvenilir tanık
unimpeachable witness
güvenilir tanık
trustworthy witness
güvenilir tanık
reliable witness
güvenilir teminat
reliable security
güvenilir teminat
trustworthy gurantee
güvenilir teminat
trustworthy guarantee
güvenilir veriler
reliable data
güvenilir yatırımcı
investor confidence
güvenilir yer
foothold
kendisine güvenilir şahıs
confidential person
milli güvenlik bakımından güvenilir olmak
to be sound on national defence Verb
son derece güvenilir bir kimse olarak bilinmek
to pass for a person of absolute reliability Verb
tam güvenilir bir kimse olarak bilinmek
to pass for a man of absolute reliability Verb
tamamıyla güvenilir olmak
to be as good as one's word Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

güvenilir
Güvenilen, kendisine ... edilen, mûtemet