hücre

Turkish-English Translation

  1. cell
  2. chamber
  3. niche
  4. closet
  5. hole
  6. cubicle
  7. alcove
  8. clink
  9. room
  10. compartment
  11. cubby hole
  12. cooler
  13. loculus
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(kanda) pıhtı hücresi
platelet
basıncı azaltma hücresi
decompression chamber
beyin hücresi
brain cell Noun, Medicine
CHO hücresi
Chinese hamster ovary cell, CHO cell Noun, Biochemistry
günah çıkarma hücresi
confessional
hapishane hücresi
prison cell
hücre içine nükleik asit sokmak
transfect Noun, Biochemistry
hücre içine nükleik asit sokulması
transfection Noun, Biochemistry
ikili sayı hücresi
binary cell
ışık elektrik hücresi
photo electric cell
kalp hücresi
heart cell Noun, Medicine
kan hücresi
blood cell
lenf hücresi
lymphocyte (LYM) Noun, Medicine
lenf hücresi
lymph cell Noun, Medicine
ölüm hücresi
death cell
orak hücreli anemi
sickle-cell anemia Noun, Medicine
orak hücreli anemi
sickle-cell disease Noun, Medicine
penceresi tavanda olan zindan hücresi
oubliette
plazma hücresi
effector cell Noun, Biology
sağlam ses hücresi
sound box
sinir hücresi
nerve cell Noun, Medicine
veri hücresi
data cell
yakıt hücresi
fuel cell
duvarda hücre
niche
hapishanede idam edileceklerin konulduğu hücre
death row
hapishanede ya da polis karakolunda hücre
lock up
hususi hücre
sanctum
kök hücre
stem cell Noun, Medicine
konak hücre
host cell Noun, Biochemistry
konak hücre
host cell Noun, Virology
manyetik hücre
magnetic core
seçimde oy vermek için girilen hücre
polling booth
ses geçirmez hücre
blimp
tazyikli hücre
pressurized compartment
tek kişilik hücre
single cell
uyuyan hücre
dormant cell Noun
hücre bankası
cell bank Noun, Medicine
hücre bilimi
cytology
hücre biyolojisi
cell biology Noun, Biology
hücre bölünmesi
cell division Noun, Medicine
hücre bölünmesiyle çoğalma
proliferation Noun
hücre çekirdeği
cell nucleus Noun, Biology
hücre çeperi
cell wall Medicine
hücre cezası
solitary confinement Noun, Law
hücre dizisi
cell line Noun, Biochemistry
hücre duvarı
cell wall Medicine
hücre evi
safe house Noun
hücre evi
criminal cell Noun
hücre hapsi
solitary confinement
hücre hapsi
separate confinement
hücre hapsi cezası
solitary confinement Noun
hücre hapsinde olmak
to be in confinement Verb
hücre kültürü
cell culture Noun, Medicine
hücre nakli
cell transplant Noun, Surgery
hücre oluşturmak
(politics) to form a cell Verb
hücre şeklinde
in the form of cells Adverb
hücre şeklinde
cellular Adverb
hücre teorisi
cell theory Noun, Biology
hücre yazgısı
cell fate (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
hücre zarı
cell membrane Noun, Biology
bitkilerin hücre duvarlarını oluşturan madde
cellulose
kök hücre nakli
stem-cell transplant Noun, Medicine
kök hücre tedavisi
stem cell therapy Noun, Medicine
orak hücre hastalığı
sickle-cell anemia Noun, Medicine
orak hücre hastalığı
sickle-cell disease Noun, Medicine
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Dışarı ile ... oda, odacık
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.