Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
haw
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Botany
alıç
(Crataegus Oxyacantha)
.
(konuşurken) duraklama(k), tereddüt etme(k).
He hemmed and hawed around but finally said what was
on his mind: Biraz kem küm etti ama sonunda fikrini söyledi.
konuşma esnasında duraklama/tereddüt ifade eden ses (çıkarmak).
bazı hayvanlarda üçüncü göz kapağı.
koşum atını sola döndürmek için verilen emir.
sola dön(dür)mek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
black haw
stag bush
ile ayni anlama gelir. kara yemiş
(Viburnum prunifolium)
: Hanımeli familyasından
beyaz çiçekler açan ve siyah zeytine benzer meyve veren K. Amerika fundası.
black haw
sheepberry
customary haw
örf ve âdet hukuku
hem and haw
mırın kırın etmek, kemküm etmek, açıkça söylemekten çekinmek, kaçamak cevap vermek, oyalamak.
hem and haw and make some feeble objections
mırın kırın etmek
Verb
hem and haw over sth
gevelemek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.