Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
hectic
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
telâşlı, pek heyecanlı, hayhuylu, keşmekeş, hercümreç içinde.
a hectic life. a hectic day. The period
preceding the trip was hectic and exhausting.
Adjective
muannit, bedende yerleşmiş, alışkanlık haline gelmiş, sık sık tekrarlayan, müzmin/iltihaplı bir hastalıktan
ilerigelen.
hectic fever
: (verem vb. gibi hastalıklarda) muannit humma, her gün gelen humma.
Adjective
hummalı, humma nöbeti geçirir gibi, kızarmış, ateşli, alev alev.
Her cheeks were hectic
: Yanakları
alev alev (kızarmış) idi.
hectic flush
: muannit hummada yüz kızarması.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
hectic cough
veremli gibi öksürme
hectic fever
verem
hectic fever
ince hastalık
hectic pace of growth
hızlı büyüme
have a hectic time
rahat soluk alacak zaman bulamamak
Verb
lead a hectic life
hızlı yaşamak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.