huff

  1. dargınlık, küskünlük, darılma, küsme, surat asma, gücenme, ânî öfkele(nme).
    to leave in a huff:
    darılıp terketmek.
    be in/get into/go into a huff: darılmak, küsmek, surat asmak, gücenmek.
    She's gone into a huff because my brother didn't remember her name.
  2. darıl(t)mak, küs(tür)mek, gücen(dir)mek.
  3. kabadayılık taslamak, zorbalık yapmak, tepeden bakmak, küçük/hakir görmek.
  4. oflamak, puflamak.
  5. böbürlenmek, kibirlenmek, şişinmek, kasılmak, yüksekten atmak.
  6. (damada atlama fırsatını kaybeden hasmın) taşını kırmak.
öfkelenip çıkıp gitmek Verb
bir şeyi birine zorla kabul ettirmek Verb
bir şeyden alınıvermek Verb
bir şeye gücenmek Verb