ilişki

Turkish-English Translation

  1. relationship
  2. Noun relation
  3. affair
  4. Noun connection
  5. contact
  6. comparison
  7. touch
  8. Noun involvement
  9. tie
  10. concern
  11. regard
  12. Noun correlation
  13. Noun engagement
  14. bearing
  15. bond
  16. intercourse
  17. Noun affiliation
  18. liking
  19. Noun interconnection
  20. tie-in
  21. tie-up
  22. Noun association
  23. hookup
  24. Noun communication
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi
Convention on Contact Concerning Children Noun, International Law
Devletler Arasında Dostça İlişkiler ve İşbirliğine İlişkin Uluslararası Hukuk İlkeleri Konusundaki Bildirge
Declaration on Principles of International Law Concerning Friendly Relations and Cooperation Among States Noun, International Law
Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi
Vienna Convention on Diplomatic Relations Noun, International Law
kirli ilişkiler
shady relations Noun
şahsi ilişki kurma hakkı
right to establish personal relations Noun, Civil Law
tahakküm ilişkileri
relations of domination Noun, Sociology
acayip ilişki
codger
akdî ilişki
contractual relationship Law
akdî ilişki
contractual relation Law
ana şirket ile yavru şirket arasındaki ilişki
parent- subsidiary relationship
bağıl ilişki
functional relation
bağımlı ilişki
dependency relation Noun
bakımını üstlendiği kişiyle olan ilişki
dependent relationship
bir değerle bir ötekisi arasındaki ilişki
ratio
bir gecelik ilişki
one night stand Noun
bir gecelik ilişki
one-night stand Noun, Sexuality
birbirini destekleyici ilişki
codependency
cana yakın ilişki
congenial relationship
cinsel ilişki
copulation Noun, Sexuality
cinsel ilişki
sexual intercourse Noun, Sexuality
cinsel ilişki
coitus Noun, Sexuality
cinsel ilişki
intercourse Noun, Sexuality
cinsel ilişki
sex Noun, Sexuality
cinsel ilişki
sexual intercourse Noun, Sexuality
dış ilişki
external relationship
dostça ilişki
friendly relation
evlilik dışı cinsel ilişki
fornication
evlilik öncesi cinsel ilişki
antenuptial intercourse
finansal ilişki
financial relation
fonksiyonel ilişki
functional relationship
gayri meşru cinsel ilişki
illicit connection
gayri meşru cinsel ilişki
unlawful carnal knowledge
gayri tabii cinsel ilişki
crimen innominatum
gizli ilişki
liaison
gizli ilişki
confidential relationship
güvene dayalı ilişki
fiduciary relationship Noun, Law
iç ilişki
internal relationship
iki ülke parası arasındaki ilişki
discount
kanuni evlenme yasağı olan kişiler arasında cinsel ilişki
incest
kanuni ilişki
legal relationship
karşılıklı ilişki
reciprocal relationship
karşılıklı ilişki
mutual relation
karşılıklı ilişki
cross relation
karşılıklı ilişki
interrelation
kişilerarası ilişki
interpersonal relations
kopacak gibi olan ilişki
tense relationship
mali sermaye gereği ilişki
financial relationship
manevi ilişki
spiritual relationship
neden ile sonuç arasındaki ilişki
relation between cause and effect
nedensel ilişki
causal connection Noun, Logic
nedensel ilişki
causal link Noun, Logic
özel ilişki
private affair
sağlıklı ilişki
healthy relationship
şahıslar arasındaki gayri menkule ait hukuki ilişki
privity of estate
sosyal ilişki
social intercourse
tek gecelik ilişki
one-night stand Noun
tek gecelik ilişki
one-night stand Noun, Sexuality
temas,ilişki
contact
ters ilişki
inverse correlation
ticari ilişki
commercial relationship Noun, Commerce
ticari ilişki
business relationship Noun, Commerce
toplumsal ilişki
commerce
üç taraflı ticari ilişki
three-cornered trade relations
yakın ilişki
close relations Noun
yakın ilişki
close relationship Noun
yakın ilişki
close link Noun
yakın ilişki
close ties Noun
ilişki derecesi
degree of relationship
ilişki kesme tarihi
date of leaving
ilişki kurma
interfix
ilişki kurmak
to contract Verb
ilişki kurmak
to establish relations with Verb
ilişki kurmak
to establish a relationship Verb
ilişki kurmak
to familiarize Verb
ilişki kurmak
to contact Verb
ilişki kurmak
to associate Verb
ilişki kurmak
to form a relationship Verb
ilişki şablonu
relation pattern Noun
ilişki sürdürmek
(to) sustain a relationship Verb
ilişki yönetimi
relationship management Noun, Management
"ben seni arkadaş olarak görüyorum" diyerek ilişki teklifini reddetmek
to friendzone Verb
(insanlarla ilgili olarak) yakın ilişki içinde olan
involved
(telefonla) ilişki kurmak
to get on to Verb
A ile B arasındaki ilişki bağlamında
as between A and B Adverb, Law
bir firma ile ilişki kurmak
to get in with a firm Verb
birden fazla birimle mali ilişki içinde olan şirket
chain
birine cinsel ilişki teklifinde bulunmak
to proposition Verb
biriyle ilişki kurmak
to come in rapport with sb Verb
biriyle ilişki kurmak
to communicate with sb Verb
biriyle ilişki kurmak
to associate with someone Verb
biriyle ilişki kurmak
to hold intercourse with sb Verb
biriyle kötü ilişki içine girmek
to get across Verb
birşeyle birşey arasında ilişki kurmak
to associate something with something Verb
cinsel ilişki durumunda
on the job
cinsel ilişki ile bulaşan
veneral
cinsel ilişki ile ilgili
sexual
cinsel ilişki kurmayı başarmak
to score Verb
cinsel ilişki kurmayı başarmak
to make with Verb
cinsel ilişki teklifi
proposition Noun
evlilikte cinsel ilişki hakkı
right of access
firma ile ilişki kurmak
to get in touch with a firm Verb
iki olay arasında ilişki kurmak
to relate two facts Verb
iki şey arasında ilişki kurmak
to correlate Verb
kolay ilişki kurulabilme
accessibility Noun
kötü bir ilişki kurmak
to get up against Verb
olağandışı cinsel ilişki suçları
crimes against nature Noun
olağandışı cinsel ilişki suçları
crime against nature Noun
perakendeciler ile ilişki kuran şirket temsilcisi
retail man
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. İki şey ... bağlantı, alâka
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.