ilk kez

Turkish-English Phrases

ilk kez önceki Mart ayının en yüksek noktasını aşmak
to break through its previous March peak Verb
ilk kez yargı önüne gelen bir konu
case of first impression Noun, Law
(av köpeğine) ilk kez kan tadı tattırmak
to blood Verb
(birinin) bir haberi ilk kez duymak
to be apparently news to sb Verb
(önerge) parlamentoda ilk kez okunmak
to be read for the first time Verb
bir dükkândan ilk kez alışveriş etmek
to handsell a shop Verb
bir dükkândan ilk kez alışveriş yapmak
to buy in a shop for the first time Verb
bir konuyu ilk kez ele almak
to break fresh ground Verb
bir oyunu ilk kez oynamak
to premiere Verb
bir suçu ilk kez işleyen kimse
first offender
bir suçun ilk kez işlenmesi
first offense Noun
bir yayımı ilk kez satın alan okurların sayısı
primary readership
birşeyi bir yere ilk kez sokmak
to introduce something into something Verb
birşeyi bir yere ilk kez sokmak
to introduce something to something Verb
birşeyi ilk kez denemek
to try your hand at something Verb
birşeyi ilk kez görmek
to set eyes on something Verb
kanunlaşmış bir metnin ilk kez yayımlanması
slip laws
mecliste bir önergeyi ilk kez okumak
to read for the first time Verb
menkul değerlerin ilk kez satış için piyasaya arzedilmesi
primary distribution
şehre ilk kez gelmek
to be fresh from the country Verb
sosyeteye ilk kez tanıştırılan genç kız
debutante
suçun ilk kez işlenmesi
first offence
ilk ve son kez
once for all
Turkish-English phrases from Zargan's own database