immediately

English-Turkish Translation

  1. hemen, çabucak, derhal, şimdi, şu anda.
    I have to go home immediately, it is very urgent: Derhal
    acele olarak eve gitmem gerekiyor.
    Stop that, immediately!
  2. aracısız, doğrudan doğruya.
    It does not affect me immediately: Beni doğrudan doğruya etkilemez.
  3. hemen, ardından, -i takiben.
    The school is immediately on your right, behind the park: Okul hemen
    sağınızda, parkın arkasındadır.
  4. … anda, akebinde, (bir olay) olur olmaz.
    You may leave immediately he comes: O gelir gelmez gidebilirsin.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

dismiss immediately
ihbar öneli vermeden işten çıkarmak Verb
effective immediately
yayın tarihinde yürürlüğe giren
house someone immediately
birini hemen bir eve yerleştirmek Verb
run immediately
(zamanaşımı kanunu) hemen yürürlüğe girmek Verb
take up something immediately
sarılmak Verb
we acted on your letter immediately
mektubunuz üzerine hemen harekete geçtik
immediately after
akabinde
immediately afterwards
hemen sonra
arrest immediately without warrant
tutuklama emri olmadan derhal tevkif etmek Verb
arrest immediately without warrant
tutuklama emri almadan tevkif etmek Verb
arrest immediately without warrant
tutuklama emri olmadan tevkif etmek Verb
in the immediately vicinity
yanıbaşında
in the immediately vicinity
hemen yakında
English-Turkish phrases from Zargan's own database