incite

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb kışkırtmak, tahrik/teşvik etmek, harekete zorlamak/geçirmek.
    The soldier was shut for inciting his
    comrades to rise against their officers.
  2. Transitive Verb sebep olmak, (öfke, düşmanlık, kin vb.) uyandırmak.
    Insults incite resentment. His words incited anger
    in/among the soldiers.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

incitement to terrorism
teröre teşvik Noun, Politics-Intl. Relations
to incite
körükleme
incite a riot
ayaklandırmak Verb
incite people to fight or fussle with each other
kapıştırmak Verb
incite people to sedition
halkı ayaklanmaya kışkırtmak Verb
incite someone against another
fit sokmak Verb
incite someone to a crime
birini suç işlemeye teşvik etmek Verb
incite someone to do something bad
kışkırtmak Verb
incite someone to do something rash
fitillemek Verb
incite someone to work
birini çalışmaya teşvik etmek Verb
incite tumult
karışıklık çıkarmak Verb
incite tumult
kargaşalık çıkarmak Verb
incite tumult or anarchy
kargaşa çıkarmak Verb
incite workmen against their masters
(Br) işçileri patrona karşı ayaklanmaya teşvik etmek Verb
to incite to a immorality piece of immorality
ahlaksızlığa teşvik etmek ahlaksızlık Noun
to incite workmen against their masters
işçileri patrona karşı ayaklanmaya teşvik etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database