Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
indeterminate
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
belirsiz, bellisiz, gayrımuayyen, sınırsız.
an indeterminate quantity.
Adjective
müphem, gayrıvazıh, bilinmedik, meçhul.
Adjective
yerleşmemiş, teessüs etmemiş, şüpheli.
Adjective
kesinleşmemiş, sonuçlanmamış, kararlaşmamış.
Adjective, Mathematics
(a) belirsiz, tanımlanmamış, tarifsiz (nicelik): 0/0 gibi. (b) bilinmeyenlerin birden fazla değer takımı
ile gerçekleşen (denklem).
Adjective, Botany
ekseni çiçekle/tomurcukla nihayetlenmeyen, daha fazla uzayabilen.
Adjective
(mühendislikte) statik kuralları ile çözümü imkânsız.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
statically indeterminate
statik olarak kararsız
Adjective, Construction
indeterminate damages
cezai tazminat (kasten veya ağır kusur sonucu ika olunan haksız fiil nedeniyle uğranılan gerçek zarara
tekabül eden tazminattan ayrı ve ona ek olarak
indeterminate ideas
bağımsız fikirler
Noun
indeterminate obligation
nevi ile tayin olunan borç (ismen ve aynen tayin edilmiş olmayıp , misli olarak tayin olunan borç
indeterminate obligation indeterminate sentence
türü belirlenen borç (adı ile ya da aynen belirlenmiş olmayıp , misli olarak belirlenen borç ; (US) belirsiz
süre hapis cezasını içeren mahkûmiyet kar
indeterminate sentence
süresi belirsiz ve suçlunun davranışlarına bağlı olan hapis cezası.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.