inflationary

English-Turkish Translation

  1. Noun enflasyoncu, enflasyonla ilgili, enflasyona sebep olan/götüren/yol açan, enflasyon doğurucu, fiyat yükseltici, pahalılık doğuran.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

inflationary expectations
beklenen enflasyon Noun, Economics
inflationary expectations
enflasyon beklentisi Noun, Economics
inflationary expectations
enflasyonist beklentiler Noun, Economics
inflationary adjustment
enflasyon ayarlaması
inflationary chaos
enflasyon karmaşası Noun
inflationary climate
enflasyon iklimi
inflationary danger
enflasyon tehlikesi
inflationary effect
enflasyonnun etkisi
inflationary fass
enflasyonist fiyatlar Noun
inflationary gap
bir ekonomideki toplam harcamalar ile (özel sektör ve kamu) tam istihdamı sağlamak için gerekli olan harcamalar arasındaki fark
inflationary gap
vergi ve iç borçlanma ile sağlanan gelirlerin üzerinde kalan kamu harcamaları Noun
inflationary gap
enflasyonist açık
inflationary policy
enflasyonist politika
inflationary pressure
enflasyonist baskı Noun, Economics
inflationary prices
enflasyonist fiyatlar Noun
inflationary restraint
enflasyonist baskı
inflationary spiral
enflasyon kısır döngüsü: para hacminin artmasiyle fiyat ve ücretlerin de yükselmesi.
inflationary tendency
enflasyoncu eğilim
bottle up inflationary forces
enflasyonun etkilerini dizginlemek Verb
cushion inflationary factors
enflasyon etkenlerinin hızını kesmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database