information

  1. Noun, Law iddianame
  2. Noun, Law ihbar
  3. Noun malumat
  4. Noun haber.
    The next day, the information of victory has arrived: Ertesi gün zafer haberi geldi.
  5. Noun bilgi, malûmat.
    The information in all reference books is carefully checked for accuracy.
  6. Noun haber/bilgi verme.
  7. Noun danışma, istihbarat.
    The information bureau may be able to help you.
  8. Noun, Law şikâyet, suçlama, savcı iddianamesi.
  9. Noun (bilişim kuramında) taşınan haberin sayısal ölçüsü, haberleşme işaretinin anlam taşıyan özelliği (genellikle bit ile ölçülür).
  10. Noun bilgisayar veya benzeri cihaz tarafından işleme tabi tutulacak kodlara çevrilen bilgi/data.
Yapı Bilgi Modelleme Noun, Construction
gazetesine haber bildirmek Verb
birine niyetleri hakkında kesin bilgi vermek Verb
Bilgi ve iletişim (NACE kodu: J) Noun, Trades-Professions
Bilgi hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 63) Noun, Trades-Professions
Diğer bilgi hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 63.9) Noun, Trades-Professions
Başka yerde sınıflandırılmamış diğer bilgi hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 63.99) Noun, Trades-Professions
Diğer bilgi teknolojisi ve bilgisayar hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 62.09) Noun, Trades-Professions
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda bilgi ve iletişim teknolojisi (ICT) teçhizatının perakende ticareti (NACE kodu: 47.4) Noun, Trades-Professions
Bilgi ve iletişim teknolojisi ekipmanlarının toptan ticareti (NACE kodu: 46.5) Noun, Trades-Professions
ön bilgi Noun
ek bilgiler
mütemmim malumat
tamamlayıcı bilgi
bilgi istemek Verb
sağlam kaynaktan elde edilen haber
mevcut bilgi
iş istihbaratı
telgraf haberi
sayımdan elde edilen bilgi
mahrem malümat
(US) gizli bilgiler
bilgi toplamak Verb
kapsamlı bilgi
tüketici bilgisi
irtibat bilgileri Noun
iletişim bilgileri Noun
danışmadan bilgi edinmek Verb
bilgi taşımak Verb
bilgi aktarmak Verb
doğru bilgi
kredi isteyen hakkında toplanan bilgi
bir tahkikat jürisine havale olunmadan doğrudan doğruya devletin görevli memurunca açılan ceza davası Noun
suç ihbarı
bilgi vermemek Verb
savunma bilgileri Noun
ayrıntılı bilgi
ekonomik bilgi
ayrıntılı bilgi
olaylara dayanan bilgi
yanlış bilgi Noun
kaynaktan ilk elden edinilen bilgi
uçuş istihbaratı
bilgi için
geleceğe yönelik bilgi
tam bilgi
bilgi vermek Verb
yeni bilgi
bilgi elde etmek Verb
malumat toplamak Verb
bilgi toplamak Verb
genel bilgi
malumat almak Verb
bilgi almak Verb
malumat vermek Verb
bilgi vermek Verb
(US) ihbarda bulunmak Verb
ivazsız elde edilen bilgi
kimlik bilgileri Noun
anında bilgi
eksik bilgi Noun, Economics
yanlış bilgi Noun
eksik bilgi Noun
eksik ve yetersiz bilgi
eksik bilgi Noun
gizli bilgi
güvenilir bilgi
ilk elden edinilen bilgi
güvenilir kaynaktan elde edilen bilgi
eksik bilgi Noun
yerinden elde edilen bilgi ve haber
resmi haber vermek Verb
yönetici kadronun istihbaratı
piyasa bilgisi
pazarlama bilgisi (bir pazarlama operasyonu ile ilgili veriler ve haberler
eksik bilgi Noun
bilgi edinmek Verb
sipariş bilgileri Noun
mahkeme haberleri Noun
kesin bilgi
posta danışma
posta olanakları hakkında bilgi
doğru bilgi
ön bilgi Noun
gizli bilgi
ayrıcalıklı bilgi
bilgi edinmek Verb
bilgi tedarik etmek Verb
ürün bilgisi
ürün tanıtımı Noun, Media-Publishing
bilgi almak Verb
ilgili bilgi
bilgi vermek Verb
bilgi istemek Verb
bilgi rica etmek Verb
yeterli bilgi
bilimsel bilgi
gizli bilgi
istihbarat
bilgi temin etmek Verb
bilgi toplamak Verb
istatistiki bilgi
özet bilgi Noun
bilgi sağlamak Verb
danışmak Verb
bilgi almak Verb
gümrük danışma
vergi istihbaratı (haberalma-bilgi toplama
teknik bilgi Noun
seyahat danışma
turist danışma
(US) tahsilat istihbaratı
ticaretle ilgili bilgi verme hizmeti
kesin olmayan bilgi
kesin olmayan bilgiler
değerli bilgi
yararlı bilgi
gönüllü olarak verilen bilgi
yanlış bilgi Noun
danışma
bilgi çağı Noun, Anthropology
enformasyon (danışma) bürosu Noun
bilgi alışverişi anlaşması
bilgi alışverişi anlaşması (birbirlerine ürün fiyatları vb gibi bilgi vererek rekabeti engellemek veya
sınırlamak için belli bir sanayi dalındaki firm
bilgi asimetrisi Noun, Economics
istihbarat bankası Noun
bilgi bitleri Noun
danışma kulübesi Noun
(US) danışma kulübesi Noun
(US) danışma bürosu Noun
danışma bürosu Noun
istihbarat bürosu Noun
bilgi kanalı
danışma bölümü
danışma masası
danışma
bilgi ifşası Noun
bilgi ekonomisi Economics
bilgi değişimi Noun, Competition Law
(US) bir kişi ya da örgütten ötekine bilgi aktarmada geçen zaman
bilgi iletim birimi Information Technology
bilgi doyumu (kişinin kaldırabileceğinden daha çok bilgi akışı ile karşı karşıya kalması
bilgi doyumu
bilgi başlığı
bilgi girdisi
tarifname
pazar araştırma yöneticisi
istihbarat müdürü
haber organları Noun
bilgilendirme toplantısı Noun
istihbarat bakanlığı
haber alma ihtiyacı
edinilen bilgi
danışma bürosu Noun
danışma memuru
program neşriyatı
yayımcılar tarafından üretilen gereksiz ve işe yaramaz aşırı bilgi bolluğu
araştırmacılar
aşırı bilgi bolluğu
gazeteciler
bilgi işleme
bilgi erişim: bellekte saklı verilerden belli bir konuda bilgi alma yöntem ve yordamları.
soru formu
bilişim: bilişimsel ve teknik bilgi ve verilerin sistemli bir şekilde toplanması, sınıflandırılması,
saklanması ve gerekince bu bilgilere erişilmesi yöntem ve yordamları.
bilgi güvenliği
bilgi ayırıcı
bilgi ayırıcı
bilgi verme hizmeti
ticaretle ilgili bilgi verme hizmeti
bilişim hizmeti Information Technology
bilginin değiş tokuş edildiği ve satıldığı ekonomik sektör
gazetelerin küçük ilan sayfaları gibi
bilgi değiş tokuşu
bilgi toplumu Noun, Anthropology
(fuar) danışma standı
bilgi sistemi
bilgi teknolojileri Noun, Information Technology
bilgi teknolojisi (bilgi işlemek ve dağıtımını sağlamak amacıyla bilgisayarların ve öteki elektronik aygıtların kullanımı
bilişim teknolojisi Information Technology
bilgi hırsızlığı
bilişim kuramı: iletişim süreçlerini nicel olarak inceleyen ve kullanılan iletişim ortamına göre gönderim
hızını, etkinliğini ve doğru gönderim olasılığını araştıran bilgi dalı.
bilgi gişesi
bilgi kelimesi
… bilgi formu Noun