insecure

English-Turkish Translation

  1. Adjective güvenliksiz, emniyetsiz, tehlikeye maruz, tehlikeli.
    Continuing terrorism made this part of the country quite insecure.
  2. Adjective güvencesiz, sağlam/garantili değil, emin ve muhkem olmayan, çürük, güvenilmez.
    insecure foundations.
    insecure lock/investment/position.
  3. Adjective endişeli, endişe ve korku içinde, bir şeye güvenemeyen.
    an insecure person. He always felt insecure
    in a group of strangers.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

insecure building
yıkılmaya yüz tutan ev
insecure credit
teminatsız kredi
insecure investment
tehlikeli yatırım
insecure life of a conspirator
bir suikastçinin güvenlik içinde olmayan yaşamı
insecure load
iyi bağlanmamış yük
be in an insecure position
güvensiz bir durumda olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database