involute

  1. girift, karışık, dolaşık, müşkül, muğlâk, çetrefil.
  2. (içe doğru) kıvrık/bükük, kıvrılmış, bükülmüş.
  3. Botany kıvırcık, kenarları içeriye kıvrık.
    an involute leaf.
  4. Zoology helezonî (böcek kabuğu vb.).
    involute shell.
  5. Geometry düreç: bir eğrinin bütün teğetlerine dik olan eğri, örneğin bir ipliği gergin tutarak makaraya sararken
    her noktasının çizdiği eğri.
  6. kıvrılmak, bükülmek.
  7. doğallaşmak, doğal/normal şeklini/boyutlarını/durumunu almak, düzelmek.