Turkish-English Translation

  1. lead
  2. evidence
  3. sign
  4. show
  5. path
  6. mark
  7. suggestion
  8. touch
  9. print
  10. tail
  11. smell
  12. suspicion
  13. hint
  14. Information Technology trace
  15. impress
  16. strain
  17. footstep
  18. Information Technology track
  19. remnant
  20. streak
  21. dash
  22. shadow
  23. taint
  24. groove
  25. wisp
  26. tracing
  27. footprint
  28. ghost
  29. clue
  30. badge
  31. vestige
  32. Information Technology trail
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

araba lastiği izi
tyre track
ayak izi
footmark Noun
ayak izi
footprint Noun
bayt izi
byte tract
bir kızağın izi
trace of a sleigh
bir mührün balmumundaki izi
print of a seal in wax
bit izi
bit track
darbe izi
pound
denetim izi
audit trail
diş izi
bite
eğitimin insan karakteri üzerinde izi
print of one's education on one's character
fren izi
brake tread
fren izi
tire marks
fren izi
skid mark
fren izi
stopping distance
geminin izi
wake
hafif yara veya tırmık izi
scotch
iz bırakmayan
non-marking Adjective, Plastics-Rubber
iz'an
sagacity Noun
kan izi
trail of blood
kuşku izi
taint of suspicion
otomobil lastik izi
car track
parmak izi
dactylogram Noun
parmak izi
fingerprint Noun
saban izi
furrow
saçmanın hedefteki izi
pattern
tekerlek izi
track
tekerlek izi
rut
tırnak izi
scratch
yanık izi
burn mark
yara izi
cicatrice Noun, Medicine
yara izi
cicatrix Noun, Medicine
yara izi
scar Noun, Medicine
zeminde iz bırakmayan
non-marking Adjective, Plastics-Rubber
yedek iz
alternate track Information Technology
iz bırakma
impingement Noun
iz bırakmak
to trail Verb
iz bırakmak
to track Verb
iz bırakmayan ayakkabı
non-marking shoes Adjective, Plastics-Rubber
iz bırakmayan lastik
non-marking tyre Adjective, Plastics-Rubber
iz bırakmış
vestigial
iz düşümü
projection Noun
iz genişliği
track width Noun, Transport
iz inden yürümek
to follow the example of another Verb
iz karakteri (sekme)
leader character (tab) Information Technology
iz kokusu
scent
iz süren köpek
tracker dog
iz süren köpek
trackhound
iz sürme
tracking
iz sürme sistemi
tracking system
iz sürmek
to track Verb
iz sürmek
to chase Verb
iz sürmek
to sleuth Verb
iz sürmek
to trail Verb
iz sürmekte kullanılan bir cins tazı köpeği
bloodhound
iz üstündeki avcı
stalker
iz üzerinde
on the trail
iz yapmak
to track Verb
...'de iz bırakmak
to make a mark on ... Verb
...'de iz bırakmak
to make its mark on ... Verb
...'de kalıcı bir iz bırakmak
to leave a permanent mark on ... Verb
ardında iz bırakmamak
to leave no trace behind Verb
arkada iz bırakmayan
traceless
arkasında iz bırakmadan battı
spurlos versunken (Alm.)
bir iz bulmak
to find a clue Verb
birinin zihninde iz bırakmak
to stamp something on sb's mind Verb
bu tür iz bırakan vuruş
welt
giderken havada iz bırakan kurşun
tracer bullet
vergide iz süren
tax ferret
vücutta iz bırakmadan öldürmek
to burke Verb
vurup iz bırakmak
to welt Verb
yanlış iz üstünde
off the track
yanlış iz üstünde
on the wrong track
yanlış iz üzerinde olmak
to be on the wrong track Verb
yeni doğan çocuğun hiçbir iz taşımayan beyni
tabula rasa
zeminde iz bırakmayan ayakkabı
non-marking shoes Adjective, Plastics-Rubber
zeminde iz bırakmayan lastik
non-marking tyre Adjective, Plastics-Rubber
zihninde iz bırakmak
to print themselves on the memory Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yücelik, ululuk, ... değer, îtibar
  2. İnsan veya ... kalan şekli
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.