gas

English-Turkish Translation

  1. Noun, Physics gaz.
    Oxygen and nitrogen are gases.
  2. Noun havadan başka gaz halindeki herhangi bir cisim.
  3. Noun anestezide kullanılan gaz karışımı.
  4. Noun mide gazı.
    He suffers from gas.
  5. Noun havagazı, (yakıt olarak kullanılan) doğal gaz.
    gas was once used for lighting, but is now used chiefly
    for cooking and heating. To cook by/with gas. To turn on/off the gas.
  6. Noun (a) otomobil benzini, (b) taşıtın gaz pedalı, hızlandırıcı, akseleratör.
    step on the gas: (a)
    gaza basmak, taşıtı hızlandırmak/hızlı sürmek, (b) acele etmek.
    We'd better step on the gas and get these dishes done: Biraz acele edip şu tabakları yıkasak iyi olur.
  7. Noun (maden) patlayıcı gaz, metan-hava karışımı.
  8. Noun zehirli gaz.
    The police used tear gas to dispel the mob.
  9. Noun palavra, boş lâf, anlamsız söz.
    to have a gas: çene çalmak.
  10. Noun eğlendirici/hoşa giden/cazip/başarılı şey/kimse.
    Her parties are a real gas.
  11. Noun (taşıta) benzin doldurmak.
  12. Noun gazla zehirlemek/boğmak, (bayıltmak vb. için) gaz kullanmak.
    Police were forced to gas the violent
    criminals who refused to leave the building.
  13. Noun gazla tedavi etmek.
  14. Noun gaz çıkarmak/neşretmek/yaymak.
  15. Noun çene çalmak, boş lâf etmek, gevezelik yapmak, palavra atmak, saçmalamak.
  16. Noun kuvvetli bir tepki (heyecan, sevinç vb.) uyandırmak.
    His remarks gassed them.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Electricity, gas, steam and air conditioning supply (NACE code: D)
Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendİrme üretimi ve dağıtımı (NACE kodu: D) Noun, Trades-Professions
Electricity, gas, steam and air conditioning supply (NACE code: D35)
Elektrik, gaz, buhar ve havalandırma sistemi üretim ve dağıtımı (NACE kodu: 35) Noun, Trades-Professions
Extraction of crude petroleum and natural gas (NACE code: B6)
Ham petrol ve doğal gaz çıkarımı (NACE kodu: 06) Noun, Trades-Professions
Extraction of natural gas (NACE code: B6.2)
Doğal gaz çıkarımı (NACE kodu: 06.2) Noun, Trades-Professions
Extraction of natural gas (NACE code: B6.2.0)
Doğal gaz çıkarımı (NACE kodu: 06.20) Noun, Trades-Professions
GAS (Germany, Austria, and Switzerland)
Almanya, Avusturya ve İsviçre Noun, Place Names
Manufacture of gas (NACE code: D35.2.1)
Gaz imalatı (NACE kodu: 35.21) Noun, Trades-Professions
Manufacture of gas; distribution of gaseous fuels through mains (NACE code: D35.2)
Gaz imalatı; ana şebeke üzerinden gaz yakıtların dağıtımı (NACE kodu: 35.2) Noun, Trades-Professions
Support activities for petroleum and natural gas extraction (NACE code: B9.1)
Petrol ve doğal gaz çıkarımını destekleyici faaliyetler (NACE kodu: 09.1) Noun, Trades-Professions
Support activities for petroleum and natural gas extraction (NACE code: B9.1.0)
Petrol ve doğal gaz çıkarımını destekleyici faaliyetler (NACE kodu: 09.10) Noun, Trades-Professions
Trade of gas through mains (NACE code: D35.2.3)
Ana şebeke üzerinden gaz ticareti (NACE kodu: 35.23) Noun, Trades-Professions
(coal) gas
havagazı
blister gas
yakıcı (zehirli) gaz: cilde dokununca yanık ve kabarcıklar oluşturan savaş gazı.
blue gas
water gas Noun
bottle gas
tüpgaz
bottle(d) gas
tüp gazı: tüp içinde basınçla sıkıştırılmış gaz. Noun
bottle(d) gas
liquefied petroleum gas Noun
bottled gas
tüp gaz
calor gas
bütan gazı
charcoal gas
mangal kömürü gazı
chimney gas
baca gazı
city gas
şehir gazı
city gas
havagazı
coal gas
havagazı. Noun
combustion gas
yanma gazı
containing gas
gazlı
crankcase gas
karter gazı Noun, Transport
exhaust gas
egzoz gazı Noun, Transport
flue gas
baca gazı
flue gas
duman
fuel gas
ısıtmada kullanılan gaz
fuel gas
yakacak gazı
greenhouse gas
sera gazı Noun, Environment-Ecology
illuminating gas
ışık gazı
illuminating gas
havagazı
illuminating gas
aydınlatma ışık gazı
inert gas
atıl gaz
inert gas
asal gaz
inflammable gas
parlar gaz
lauching gas
güldürücü gaz
mine gas
maden ocağı gazı
mine gas
grizu
nerve gas
sinir gazı
oil gas
petrol gazı
pass gas
yellenmek Verb
pass gas
gaz çıkarmak Verb
perfect gas
tam gaz
permanent gas
sürekli gaz
pit gas
grizu
power gas
yakıt gaz
premium gas
süper benzin Noun, Transport
rare gas
nadir gaz
shale gas
kaya gazı Noun, Energy-Resources
tail gas
artık gaz Noun, Chemistry
town gas
havagazı
unleaded gas
kurşunsuz benzin
wet gas
doğalgaz
gas absorbing
gaz içen
gas absorbing
gaz emen
gas absorption
gaz yutma
gas absorption
gaz emme
gas appliances
gaz yakan aletler Noun
gas arrester
gaz önleyici
gas arrester
gaz paratoneri
gas arrester
gazlı önleyici
gas bag
lafazan
gas bag
gaz torbası Noun
gas bag
geveze
gas balance
gaz terazisi
gas bill
havagazı faturası
gas blower
gaz kömürü
gas board
havagazı fabrikası Noun
gas board
gazhane
gas buoy
gazlı şamandıra feneri
gas burning
gaz yakma
gas can
galon
gas check
gaz salmastrası
gas chromatography
gaz kromatografisi
gas coal
yağlı kömür
gas coal
gazhane kömürü
gas coal
gaz kömürü
gas coke
gaz koku
gas coke
gazhane koku
gas company
havagazı şirketi
gas company
belediye gaz şirketi
gas company
gaz şirketi
gas compound
gaz karması
gas compressor
gaz kompresörü
gas conditioning
gaz arınması
gas conditioning
gaz terbiyesi
gas conduit
gaz borusu
gas constant
gaz değişmez değeri
gas consumer
havagazı abonesi
gas consumption
benzin sarfiyatı Noun, Transport
gas consumption
benzin tüketimi Noun, Transport
gas consumption
gaz tüketimi
gas cooler
gaz soğutucu
gas counter
gaz sayacı
gas counter
gaz saati
gas cylinder
gaz tüpü
gas deal
gaz teslimi anlaşması
gas density
gaz koyuluğu
gas density
gaz yoğunluğu
gas detection
gaz sezme
gas detection
gaz yoklaması
gas detection
gaz bulma
gas discharge
gaz boşaltma
gas engineer
gaz mühendisi Noun
gas explosion
gaz patlaması
gas field
doğalgaz mevcudiyeti
gas filter
benzin filtresi Noun, Transport
gas fire
gaz ocağı
gas flue
gaz kanalı
gas franchise
petrol satış ve ikmal imtiyazı
gas full
tam gaz
gas gauge
benzin göstergesi
gas generation
gaz üretme
gas generator
gazojen
gas heater
gaz sobası Noun
gas heater
gaz kaloriferi
gas heater
gaz ısıtıcısı
gas holder
gaz haznesi
gas house
gazhane
gas indicator
gaz göstericisi
gas indicator
gaz manometresi
gas industry
gaz sanayii
gas lamp
havagazı lambası Noun
gas leak
gaz sızıntısı Noun
gas leak
gaz kaçağı Noun
gas leakage
gaz kaçağı Noun
gas leakage
gaz sızıntısı Noun
gas lease
petrol arama ve üretme ruhsatı
gas light
havagazı ışığı
gas man
havagazı ustası Noun
gas manufacture
gaz yapma
gas mixer
gaz karıştırıcısı
gas mixture
gaz karması
gas motor
gaz motoru
gas oil
mazot
gas oil
motorin
gas oil
petrol
gas outlet
gaz deliği
gas outlet
gaz çıkış deliği
gas oven
gaz fırını
gas pedal
gaz pedalı
gas permeability
gaz geçirgenliği Noun
gas pipeline
gaz boru hattı
gas plant
havagazı fabrikası Noun
gas plant
gazhane
gas plate
havagazı ocağı
gas pliers
gaz mandalı
gas pliers
gaz kelepçesi
gas pocket
gaz cebi
gas poisoning
gazdan zehirlenme
gas poisoning
gaz zehirlenmesi
gas pressure
gaz basıncı
gas producer
gaz üreticisi
gas producer
gazojen
gas projector
gaz püskürtücü
gas protector
gaz koruyucu
gas pump
benzin pompası Noun
gas purifier
gaz arıtıcı
gas rate
(US) havagazı ücreti
gas refrigerator
havagazlı buzdolabı
gas refrigerator
havagazılı buzdolabı
gas regulator
gaz ayarlayıcısı
gas regulator
gaz kelebeği
gas retort
karni
gas retort
gaz fırını
gas retort
kavurma fırını
gas retort
kok fırını
gas sampling
gaz numunesi alma
gas sb
birine yalan yutturmak Verb
gas sb
yalan ile gerçeği saklamak Verb
gas seal
gaz salmastrası
gas shortage
doğalgaz kıtlığı
gas sign
gaz deposu göstergesi
gas tap
gaz musluğu
gas tariff
gaz tarifesi
gas throttle
gaz kelebeği
gas turbine
gaz türbini
gas vent
nefeslik
gas works
gaz fabrikası Noun
gas works
gazhane
English-Turkish phrases from Zargan's own database