seyahat, yolculuk, gezi, gezinti, sefer.
a journey around the world: devriâlem seyahati.
take a journey: yolculuk/seyahat etmek, geziye çıkmak.
undertake a journey: uzun bir yolculuğa çıkmak.
break one's journey: seyahate ara vermek.
Noun
yol, seyahat edilen mesafe/güzergâh/bölge vb.
a desert journey.
Noun
geçiş, istihale, bir durumdan öbürüne geçme/ilerleme.
one's journey through life. one's journey's end: (a) seyahatin sonu, (b) hayatın sonu.
Noun
seyahat süresi.
a week's journey: bir haftalık seyahat.
3 days' journey on horseback from here to there.
Noun
seyahat etmek, gezmek, dolaşmak, seyahate/geziye çıkmak.
He journeyed all over the world.
Noun
bir yolculuk ayarlamak
Verb
seyahat hazırlıkları
Noun
yolculuğa ara vermek
Verb
yolculukta mola vermek
Verb
seyahatte mola vermek
Verb
yolculuğuna ara vermek
Verb
yolculuğuna Ankara'da ara vermek
Verb
bir yolculuğun kaça çıkacağını hesaplamak
Verb
bir yolculuğun kaça çıkacağını hesaplamak
Verb
bir yolculuğu iptal etmek
Verb
metro ve otobüs kombine yolculuğu
yolculuğuna devam etmek
Verb
yolculuğa devam etmek
Verb
bir yolculuğun ihtiyaçlarını sağlamak
Verb
bir yolculuktan dolayı meydana gelen yorgunluk
bir gemiyi uzun bir yolculuk için donatmak
Verb
yolculuk süresince yer alabilecek olaylar
bir yolculukta yer alan olaylar
Noun
yolculuğuna ara vermek
Verb
müşteri önceliği ve ziyaret sayısına göre satış elemanının yolculuk planının düzenlenmesi
dünya yolculuğuna çıkmak
Verb
uğraya uğraya yolculuk etme
yarım dünya turu yapmak
Verb
dünya yolculuğu yapmak
Verb
yolculuk hazırlığı yapmak
Verb
bir yere uğramadan direkt yolculuk
bir yolculuğu ertelemek
Verb
yola çıkmayı hızlandırmak
Verb
yolculuk hazırlıkları
Noun
yolculuk hazırlıkları
Noun
yolculuğuna devam etmek
Verb
acele yolculuğa devam etmek
Verb
yolculuğuna acele devam etmek
Verb
yolculuğunun sonuna varmak
Verb
bir yolculuğa devam etmek
Verb
yolculuğuna kaldığı yerden devam etmek
Verb
bir yolculuktan dönmek
Verb
15 dakikalık yolculuk,
mec. kolay yolculuk.
bir yolculuğa çıkmak
Verb
bir dünya yolculuğuna çıkmak
Verb
bir yolculuğa çıkmak
Verb
dönüş yolculuğuna başlamak
Verb
Hobbit: Beklenmedik Yolculuk
Noun, Cinema
bir yolculuğa girişmek
Verb
tehlikeli bir yolculuğa çıkmak
Verb
bir yolculuğun hikâyesini yazmak
Verb