karşı

English-Turkish Translation

  1. anlamı katar. Örnek:
    withstand.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

Turkish-English Translation

  1. to
  2. for
  3. cross
  4. ill
  5. opponent
  6. counter
  7. in response to
  8. contrary
  9. toward
  10. contrary to
  11. adverse
  12. opposite
  13. versus
  14. in return for
  15. opposed
  16. opposing
  17. contra
  18. antagonistic
  19. anti
  20. averse
  21. derogatory
  22. facing
  23. athwart
  24. derogative
  25. against
  26. the place opposite
  27. in the direction of
  28. as a cure for
  29. as a countermeasure to
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

...'i enflasyona karşı korumak
protect ... against inflation Verb, Economics
Diplomatik Ajanlar Dahil Uluslararası Korunan Şahıslara Karşı Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılması Hakkındaki New York Sözleşmesi
New York Convention on the Prevention and Punishment of Crimes against Internationally Protected Persons,
Including Diplomatic Agents
Proper Name, Law
enflasyona karşı korumalı
inflation-linked Adjective, Economics
enflasyona karşı korumalı
inflation-protected Adjective, Economics
enflasyona karşı korumalı
inflation-indexed Adjective, Economics
Kadınlara Karşı Şiddetin Tasfiye Edilmesine Dair Bildiri
Declaration on the Elimination of Violence Against Women Noun, International Law
karşı koyma
opposition Noun
akıntıya karşı
upstream
anayasaya karşı
anticonstitutional
arzuya karşı
against the will
delile karşı
against the evidence
dine karşı
irreligious
hastalığa karşı
against the disease
kanuna karşı
crooked
rüzgâra karşı
into the wind
rüzgâra karşı
against the wind
şahsa karşı
right in personam
sulha karşı
against the peace
tröste karşı
anti-trust
karşı abluka
counterblockade
karşı abluka
counterblockage
karşı açıklama
counterdeclaration
karşı ajan
counterspy
karşı akım
countercurrent
karşı alacak
counter claim
karşı bono
counterbill
karşı casus
counterspy
karşı casusluk
counterintelligence
karşı casusluk
counterespionage
karşı casusluk
counterespionnage
karşı casusluk
counter espionage
karşı caydırma
counter deterrence
karşı çıkan
antagonist
karşı çıkma
opposition Noun
karşı çıkma
counterdeterrence
karşı çıkma
objection Noun
karşı çıkma
demur
karşı çıkmak
to stick up to Verb
karşı çıkmak
to cross Verb
karşı çıkmak
to protest Verb
karşı çıkmak
to come out against sth Verb
karşı çıkmak
to challenge Verb
karşı çıkmak
to demur Verb
karşı çıkmak
to oppose Verb
karşı çıkmak
to object Verb
karşı cins
the opposite sex
karşı darbe
counterblow
karşı dava
countersuit
karşı dava
counterplea
karşı dava
reconvention
karşı dava
actio contrario
karşı dava
counter suit
karşı dava
cross bill
karşı dava
counter claim
karşı dava
counter plea
karşı davacı
defendant (party) bringing counteraction
karşı defi
counter plea
karşı değer
countervalue
karşı değerlendirme
counter valuation
karşı delil
counterevidence
karşı delil
counter evidence
karşı devrim
counterrevolution
karşı devrim
communist counter revolution
karşı devrimci
counterrevolutionary
karşı dilekçe
cross petition
karşı durmak
to resist Verb
karşı durmak
to make head against sb Verb
karşı durmak
to make head Verb
karşı durmak
to confront Verb
karşı emir
countermandate
karşı enflasyon
counter inflation
karşı enflasyon
counterinflation
karşı etki
feedback
karşı etki
counter effect
karşı etki
opposing effect
karşı fikir
opinion to the contrary
karşı fikir
dissenting opinion Noun
karşı gelen
defiant
karşı gelen
resistant
karşı gelinmeyen
undisputed
karşı gelme
infringement Noun
karşı gelme
defiance
karşı gelme
opposition Noun
karşı gelmek
to buck Verb
karşı gelmek
to front Verb
karşı gelmek
to question Verb
karşı gelmek
to defy Verb
karşı gelmek
to revolt Verb
karşı gelmek
to counter Verb
karşı görüş
counterview
karşı gösteri
counterdemonstration
karşı gösteri
counter demonstration
karşı hareket
counter action Politics-Intl. Relations
karşı hareket
countermovement
karşı hareket
(pol) counter action
karşı hareket
counteraction
karşı hediye
present in return
karşı hesaplama
counterreckoning
karşı hizmet
return service
karşı iddia
adverse title
karşı iddia
cross motion
karşı iddia
counter argument
karşı iddia
rival claim
karşı iddialar
back charges Noun
karşı ihbar
counter notice
karşı ihtar
counter notice
karşı ihtar
counternotice
karşı iş
good bargain
karşı istihbarat
counterintelligence
karşı istihbarat
counter-intelligence
karşı karşıya
face to face
karşı karşıya
opposite to each other
karşı karşıya
faced
karşı karşıya
over against
karşı karşıya
in the teeth of
karşı konamaz
unchallenged
karşı konulamaz
irresistible
karşı koyamamak
to be powerless to resist Verb
karşı koyan
resistant
karşı koyma
opposition Noun
karşı koyma
deprecation
karşı koyma
defiance
karşı koymak
to resist Verb
karşı koymak
to contest Verb
karşı koymak
to deprecate Verb
karşı kuram
countertheory
karşı kuvvet
counterforce
karşı kuvvet
standoff
karşı kuvvetler
counteracting forces Noun
karşı layiha
alternative draft
karşı olma
averseness
karşı olmak
to face Verb
karşı olmak
to be alien to Verb
karşı önerge
countermotion
karşı önlem
counter measure
karşı oy
negative vote Noun, Law
karşı propoganda
counter-propaganda
karşı protesto
counternotice
karşı sabotaj
countersabotage
karşı şartlaşma
counter-stipulation
karşı sav
counter argument
karşı sayfada
on the opposite page
karşı sayfada
on the possite page
karşı soru
counter question
karşı soruşturma
counterinquiry
karşı suçlama
countercharge
karşı suikast
counterplot
karşı talep
counterdemand
karşı talep
cross demand
karşı talep
counter-claim
karşı talep
counterclaim Noun, Law
karşı talimat
notification to the contrary
karşı tanık
counter-witness
karşı taraf
opposing party
karşı taraf
opposite number
karşı taraf
adverse party Law
karşı taraf
opposing camp
karşı taraf
opposing number
karşı taraf
counterside
karşı tarafta
across from us
karşı teklif
counter proposal
karşı teklif
counterbid
karşı teklif
counteroffer
karşı teklif
alternative proposal
karşı teklif
counterproposal
karşı tesir
counter-effect
karşı yakaya
over
karşı yükümlülük
counterobligation
karşı yükümlülük
counter-obligation
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şey, ... tarafının ilerisi
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.