karanlık

Turkish-English Translation

  1. darkness
  2. deep
  3. black
  4. shade
  5. hidden
  6. obscure
  7. gray
  8. gloom
  9. bleak
  10. mystical
  11. twilight
  12. Noun obscurity
  13. murky
  14. misty
  15. blindness
  16. cloudy
  17. impenetrable
  18. foggy
  19. sullen
  20. dirty
  21. overcast
  22. dusky
  23. unreadable
  24. inky
  25. murk
  26. muzzy
  27. tenebrous
  28. chthonic
  29. dun
  30. lowery
  31. dark
  32. unclarity
  33. darksome
  34. darkling
  35. subfusc
  36. dern
  37. fuliginous
  38. Cimmerian
  39. night
  40. sombre somber
  41. a touch of the macabre
  42. doubtful
  43. the dark
  44. dark place
  45. vague
  46. raylessness
  47. shadowiness
  48. subfuscous
  49. aphotic
  50. darksomeness
  51. fuliginousness
  52. fuscous
  53. gloomful
  54. clear as mud
  55. nigritude
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

karanlık anlaşma
shady deal Noun
alaca karanlık
twilight
hafif karanlık
shadow
koyu karanlık
deep darkness Noun
yarı aydınlık yarı karanlık
penumbra
yarı karanlık
twilit Adjective
zifiri karanlık
pitch-dark Adjective
zifiri karanlık
complete darkness
zifiri karanlık
pitch black
karanlık ...
murk
karanlık anlatma
obscure formulation
karanlık beklentiler
gray prospects Noun
karanlık bir işe karışmış
entangled in a shady business
karanlık bir siyasal komplo düzenleyen kişiler
cabal
Karanlık Çağlar
dark ages Noun
karanlık gelecek
dark future
karanlık iş
fishy business
karanlık iş
funny business
karanlık işler
sharp practice (s)
karanlık işler
shady business Noun
karanlık işler
hole- and-corner dealings Noun
karanlık işlere karışmak
to get involved in shady deals Verb
karanlık işlerle uğraşmak
to traffic Verb
karanlık niyetler
deep designs Noun
karanlık oda
darkroom Photography
karanlık oda
camera obscura Photography
karanlık oda
dark-room Photography
karanlık oda
dark room Photography
karanlık oda teçhizatı
darkroom equipment Photography
karanlık taraf
dark side
karanlık ve pis yer
hole
karanlık yanı bulunan iş
funny business
karanlık zindan
dark dungeon
(fotoğrafçılıkta) çok karanlık kopya
turn
anlamını karanlık bir dil ile ifade etmek
to wrap up one's meaning in obscure language Verb
bazı karanlık şeyleri hasıraltı etmek
to sweep some gloomy facts under the bonnet Verb
bu nokta karanlık , açıklama gerekir
it needs to be elucidated
bu nokta karanlık , açıklama gerekir
this point is obscure
büyük ve karanlık mağara
cavern
fotoğrafı karanlık çıkarmak
to underexpose Verb
geleceğin karanlık manzaraları
dim vistas of the future Noun
işlerin karanlık yanı
dark side of things
özellikle güç ve karanlık bir nokta
crux
Transformers: Ayın Karanlık Yüzü
Transformers: Dark of the Moon Noun, Cinema
Transformers: Ay'ın Karanlık Yüzü
Transformers: Dark of the Moon Proper Name, Cinema
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Işıklı olmama durumu
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.