elini oyundan çekmemek
Verb
bir öğrenciyi okulda izinsiz bırakmak
Verb
duruşmaya kadar tutuklu tutmak
Verb
çalışmaya devam etmek
Verb
akılda tutmak, unutmamak.
Verb
hep onarılmış durumda tutmak
Verb
nezaret altında tutmak
Verb
deposunda bulundurmak
Verb
gizli/örtülü tutmak, göstermemek, arka planda kalmak.
He kept his dishonest dealings in the background .
biriyle teması kaybetmemek
Verb
temas halinde bulunmak
Verb
… ile arkadaş/dost olmak.
dost kalmak, teveccühünü muhafaza etmek.
Verb
müşteriye itina göstermek
Verb
biriyle arkadaş kalmaya çalışmak
Verb
biriyle iyi geçinmeye çalışmak
Verb
biriyle iyi ilişkiler sürdürmeye çalışmak
Verb
birisiyle iyi ilişkilerini sürdürmek.
Verb
hatırında/aklında tutmak, hatırlamak, unutmamak.
Bear in mind that tomorrow is a holiday.
(top oyunlarında) topu gözden kaçırmamak, topun doğrultusunu iyi kestirmek.
elini çekmemek, devamlı meşgul olmak.
binayı bakımlı durumda tutmak
Verb
bir binanın sürekli bakımını yapmak
Verb
(konuşmada) nezaketten ayrılmamak, ağzını bozmamak, dilini tutmak.
He was very angry with his boss, but he kept a civil tongue in his head.
Verb
bir karayolunun bakım ve onarımını yapmak
Verb
öğrenciyi oda hapsiyle cezalandırmak
Verb
bir yola devamlı bakmak
Verb
teknolojideki gelişmeleri takip etmek
Verb
teknolojik gelişmeleri takip etmek
Verb
bir malı stokta bulundurmak
Verb
işgal birliklerini bir ülkede tutmak
Verb
işgal birlikleri bir ülkede tutmak
Verb
pratiğini kaybetmemek
Verb
alışkanlığını/melekesini kaybetmemek.
He tried to keep his hand in at tennis by playing a little at least once a week.
Verb
hiç tehlikeye girmemek
Verb
mücevherlerini banka kasasında saklamak
Verb
kiraya verdiği evin oturulabilir halde onarımını sağlamak
Verb
kozlarını elinde tutmak
Verb
bir sınıfta düzeni sağlamak
Verb
sınıfta düzeni sağlamak
Verb
evrakları kendi saklamak
Verb
birini içeride bırakmak
Verb
birini içeride tutmak
Verb
birinin giyimini kuşamını sağlamak
Verb
birini yerinden oynatmamak
Verb
birine gereken cevabı vermek
Verb
birini bilgisizlik içinde bırakmak
Verb
birine para temin etmek
Verb
birini kadrosunda tutmak
Verb
birini hapiste tutmak
Verb
birine bir şey söylememek
Verb
vücudu formunda tutmak
Verb
sigorta poliçesinin yürürlükte kalmasını sağlamak
Verb
teknolojideki gelişmeleri takip etmek
Verb
teknolojik gelişmeleri takip etmek
Verb
ilgisini/alâkasını devam ettirmek, ilgisini kesmemek, bir işle sürekli olarak meşgul olmak, hünerini/melekesini
kaybetmemek, üstünde devamlı çalışmak.
bu et buzdolabında üç gün bozulmadan durur