konan

Turkish-English Phrases

konan fiyat
set price
konan haciz
distraint of property
ambalajlı bir ürünün içine konan broşür
package enclosure
baba yerine konan şahıs
father substitute
başyazı karşısına konan reklam metni
facing editorial matter
başyazı karşısına konan reklam metni
facing text
bir bahis için ortaya konan parayı muhafaza eden kimse
stakeholder
bir binaya konan vergiyi indirmek
to reduce the assessment on a building Verb
bir binaya konan vergiyi indirmek
to reduce the assessment of a building Verb
bir bölgenin tüm sakinlerine konan para cezası
common fine
bir gemi üstüne konan ambargo yu kaldırmak
to raise the embargo of a ship Verb
bir gemi üstüne konan ambargoyu kaldırmak
to raise the embargo of a ship Verb
bir girişimin bütün uçaklarına konan ipotek
fleet mortgage
bir kitabın arasında konan boş sayfa
interleaf
bir sözcüğün başına konan ek
prefix
bölüm başlarına konan süs
headpiece
buhran anında konan acil durum vergisi
emergency tax
diğer bir çocuğun yerine konan çocuk
suppositious
endüstri üzerine konan sınırlamaları kaldırmak
to scrap limitations on industry Verb
eski tarih konan çek
ante-dated cheque
formalite gereği konan ipotek
technical mortgage
gemi ya da yat üzerine konan ipotek
maritime mortgage
içine yük konan kap
container
ithalata konan telâfi edici vergiler
countervailing charges in respect of imports Noun
kâğıt üstüne konan ağırlık
paper- weight
kalabalığı tutmak için yola konan engel
crush barrier
mal varlığına konan haciz
attachment of property
muhammin tarafından konan fiyat
put-up price
ortaya konan para
kitty
otel odalarında ve lokantalarda masa üstlerine konan basılı
table tent
puro içine konan tütün
filler
sofraya konan yemek
table
son dakika gazeteye konan parça
fudge
sözcüğün ortasına konan ek
infix
trenlerde bagaj konan raf
baggage rack
vitrine konan manken
display figure
yolcu sayısının aşırı olduğu dönemde tarifeye konan ek uçuş
extra section flight
Turkish-English phrases from Zargan's own database