label

English-Turkish Translation

  1. Noun, Textile Industry etiket
  2. etiket, yafta.
  3. (bir yazı/metin/bölüm vb. başına konulan) nitelendirici tümce/sözcük.
  4. sıfat, lâkap.
  5. bir şahsı/grubu/siyasî hareketi tanımlayan kısa söz/tümce.
  6. Architecture (kapı/pencere üstündeki) damlalık, korniş.
  7. marka, özellikle gramofon plağı markası.
  8. en büyük erkek evlâdı gösteren arma işareti (düşey çıkıntılı yatay bir çizgi).
  9. şerit, ince uzun parça.
  10. etiketlemek, etiket/yafta yapıştırmak, yaftalamak.
  11. (etiket yapıştırarak) işaretlemek.
    The bottle was labeled “poison”.
  12. sınıflandırmak, tasnif etmek.
  13. ad/lâkap takmak.
    He labeled the boastful man a liar.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

address label
adres etiketi
adhesive label
yapışkan etiket
adhesive label
zamklı etiket
air mail label
(Br) uçak postası etiketi
airmail label
uçak postası etiketi
baggage label
(US) valiz yaftası Noun
baggage label
bagaj etiketi
baggage label
(US) valiz etiketi
baggage label
valiz etiketi
brand label
marka etiketi
care label
(giysilerde) bakım talimatını içeren etiket
clearance label
geminin sefere çıkabilmesi için verilen resmi belge
descriptive label
malın tarifinıyazan etiket
franchise label
toptancının kendi bölgesinde kullanması için üretici tarafından yerel toptancıya tanınan üretici etiketi
ya da marka adı kullanımı hakkı
green label
(Br) posta paketi gümrük etiketi
gummed label
yapışkan adres yaftası Noun
gummed label
yapıştırılmış etiket
header label
rehber etiket
header label
önetiket Information Technology
industrial label
endüstri etiketi
industry label
sanayi alameti farikası Noun
interior label
iç etiket
luggage label
(Br) bavul üzerinde adres etiketi
luggage label
bavul üzerinde bulunan adres etiketi
luggage- label
bagaj etiketi
mutation of label
dava değiştirme (deniz mahkemesine verilen dava dilekçesinde yapılan değişiklik
off label
özel olarak etiketlenmiş bir malın iskontolu düşük kaliteli cinsi
off label
bir malın normal etiketi üzerine işaretlenmiş indirimli fiyat
own label
üreticinin değil de perakende mağazasının adını taşıması
own label
(Br) ürünün
paste-on label
yapışkan etiket
price label
fiyat etiketi
put a label
etiket koymak Verb
quality label
kalite etiketi
registration label
kayıt etiketi
sell under a secondary label
ikinci bir etiket altında satmak Verb
shelf label
raf etiketi
stick on a label
etiket yapıştırmak Verb
stick- on label
zamklı etiket
stick-on label
yapışkan etiket
tie on a label
etiket atmak Verb
tie on label
asılan etiket
tie-on label
iliştirilen etiket
trailer label
artetiket Information Technology
under a new label
yeni bir etiket altında
union label
(US) sendika etiketi
union label
sendika etiketi
volume label
birim etiketi Information Technology
watermarked visa label
filigranlı vize etiketi
label a criminal
birini suçlu olarak damgalamak Verb
label an article for sale
bir mala satış etiketi yapıştırmak Verb
label group
etiket grubu
label holder
etiket askısı
label identifier
etiket kimlikleyicisi
label record
etiket kaydı
label set
etiket kayıdı
label someone a
kondurmak Verb
label someone as a demagogue
birinin adını demagoga çıkarmak Verb
label with a trademark
markalamak Verb
a label (l) ing
mal sınıflandırma etiketi
attach a label to the luggage
valize etiket takmak Verb
baggage label holder
bagaj etiketi tutucusu
green- label service
(Br) gümrüğe tabi posta paketi gönderme servisi
luggage- label holder
bagaj etiketi kılıfı
place a label on sb
birini damgalamak Verb
private label brand
market markası Noun
union label goods
(US) sendika etiketli mallar Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database