laid

hard laid

sık örülmüş

newish laid

günlük/taze (yumurta).

laid back

teklifsiz

laid back

ahbapça

laid back

kaygısız

laid deck

döşemeli güverte, tahtaları gemi eksenine paralel döşenmiş güverte. Noun

laid down rules

konulmuş kurallar Noun

laid low of sickness

hastalıktan engel olunmuş

laid off

(US) personel tensikatına uğramış

laid out

sarhoş

laid paper

çizgili kâğıt. Noun

laid up

biriktirilmiş, ilerisi için saklanmış. Adjective

laid up

(hastalık sebebiyle) evde/yatakta. Adjective

laid up

arması soyulmuş ve havuza yatırılmış. Adjective, Maritime Traffic

(well) built of stones or bricks laid according to a pattern

örme

acting in accordance with the procedure laid down in article 252 of the Tre

Antlaşmanın 252. maddesinde öngörülen usule uygun şekilde hareket ederek

agree on or discuss the conditions to be laid down

şartlaşmak Verb

be laid low by

sarsılmak Verb

be laid off

açığa çıkmak Verb

be laid to rest

gömülmek Verb

be laid up in ordinary

(gemi) hizmet dışı bırakmak Verb

be laid up with flu

gripten yatmak Verb

condition laid down in an agreement

bir sözleşmede konulan şartlar

condition laid down in an agreement

bir anlaşmada konulan şartlar

conditions laid down in an agreement

bir anlaşmada konulan şartlar Noun

deep laid schemes

enine boyuna düşünülmüş planlar Noun

deep laid schemes

gizli planlar Noun

kill the goose that laid the golden egg

goose¹ (10).

lobs laid down

verilen talimatlar Noun

objectives laid down in article x

madde x' de yer alan amaçlar Noun

provisions laid down by regulation

tüzükle getirilen hükümler Noun

spread out on or laid out on sth

serili

sth which has been laid down or adopted

mevzu

The Goose That Laid the Golden Eggs

Altın Yumurtlayan Kaz Proper Name, Language-Literature