lehine

Turkish-English Translation

  1. in favor of
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

durumu birinin lehine/aleyhine çevirmek
tip the scales Verb
alacaklının lehine
benefit of creditor
lehine devir yapılan şirket
transferee company
lehine devredilen poliçe sahibi
transferee of a bill of exchange
lehine gayri menkul vasiyet edilen
devisee
lehine hibede bulunulan kişi
donee beneficiary
lehine ipotek yapılana ipotekli malı bırakmak
to abandon a mortgaged estate Verb
lehine karar vermek
to come out in favour (of) Verb
lehine ve aleyhine
in favor of and against Adverb
(bir şeyi) kendi lehine çevirmek
to turn to one's pims Verb
...'in lehine hüküm ifade etmek
to inure to the benefit of ... Verb, Law
...'in lehine olmak
to cut in favour of ... Verb
… lehine karar vermek
to give judgment for … Verb, Law
… lehine verilen karar
judgement for … Noun, Law
…in lehine karar vermek
to give judgment for … Verb, Law
aile lehine düzenlenen vasiyetname
officious will
alacaklılar lehine devralan
assignee for the benefit of creditors
ayni irtifak (bir gayri menkul lehine tesis olunan irtifak
real servitude
başkasının lehine olan bahse girmek
to take odds Verb
bir davada davacı lehine hüküm vermek
to pass a judgment for the plaintiff in a suit Verb
bir davada davacı lehine karar vermek
to pass a judgment for the plaintiff in a suit Verb, Law
bir gayri menkul lehine mevcut veya müesses olan geçit hakkı
way appurtenant
bir gayrimenkul lehine tesis olunan irtibat hakkı
real servitude
biri lehine şevkli anlatış
glowing account
biri lehine yürürlüğe girmek
to enure to the benefit of sb Verb
birinin lehine çalışmak
to make for one's advantage Verb
birinin lehine işlemek
to work in someone's favour Verb
birinin lehine işlemek
to work in favour of someone Verb
birinin lehine karar vermek
to decide in sb's favour Verb
birinin lehine olmak
to work in favour of someone Verb
birinin lehine olmak
to work in someone's favour Verb
birinin lehine olmak
to be to someone's advantage Verb
birinin lehine olmak
to be to the advantage of someone Verb
birinin lehine olmak
to work to the advantage of someone Verb
birinin lehine olmak
to work to someone's advantage Verb
birinin lehine sonuçlanmak
to redound to sb's advantage Verb
birşeyi kendi lehine çevirmek
to turn something to your advantage Verb
birşeyi kendi lehine çevirmek
to turn something to your own advantage Verb
birşeyin lehine işlemek
to work in favour of something Verb
birşeyin lehine olmak
to work in favour of something Verb
davacı lehine karar
verdict for the plaintiff
davacı lehine karar vermek
to find for the plaintiff Verb
davacı lehine karar vermek
to enter judgment for the plaintiff Verb, Law
davacı lehine verilen karar
judgment given for the plaintiff Noun, Law
davalı lehine karar
verdict for the defendant
davalı lehine yemin ile teyit edilen beyan
affidavit of merits
davalı lehine yemin ile teyit edilen beyan
affidavit of defense
dengeyi ...'in lehine değiştirmek
to tip the balance in favor of ... Verb
devlet lehine tanıklık
state's evidence
hesap sahipleri lehine devir
credit transfer
hisselerin lehine devredildiği şahıs
transferee of shares
hükümet lehine oy vermek
to vote for the government Verb
kamu lehine irtifak
public easement
kanunun bir şahsın lehine olarak müsamaha ile uygulanması
dispensation
kendi lehine olan bir bahse girişmek
to lay long odds Verb
kuralları kendi lehine değiştirmek
to move the goalposts Verb
mahkemede biri lehine tanıklık etmek
to give witness on sb's behalf in (law) court Verb
müteakip lehine gayri menkul vasiyet edilen kişi
next devisee
satış özelliği (ürünün müşterilerin lehine olan özelliği
sales feature
seçilmiş bir adayı bir başkası lehine reddetmek
to deselect Verb
üçüncü bir şahıs lehine kurulan vakıf
totten trust
Turkish-English phrases from Zargan's own database