license

English-Turkish Translation

  1. lisans
  2. belge, lisans, ruhsat(name), izin (tezkeresi).
    The barber hung his license on the wall.
    license
    tax: içki satışı için verilen ruhsat harcı.
    export/import license: ihracat/ithalât ruhsatı.
  3. ehliyet(name).
    driving license: şoförlük/sürücü ehliyeti.
    license plate: (oto) plaka.
  4. bile bile kural ve törelerden ayrılma (özellikle edebî ve artistik maksatlarla).
    Poetic license is
    the freedom from rules that is permitted in poetry.
  5. (a) aşırı serbestlik, çapkınlık, (b) gevşeklik, kayıtsızlık.
  6. lisans, başkasına ait patenti kullanma hakkı.
  7. izin/ruhsat/yetki vermek, izin belgesi/lisans/ehliyetname vermek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

forfeit one's driving license
sürücü ehliyetini kaybetmek Verb
revocation of license
ruhsatın geri alınması Noun, Law
apply for a licence license
ruhsat başvurusunda bulunmak Verb
attorney's license
baroya kabul edilmesi üzerine mahkemenin bir avukata verdiği avukatlık ruhsatı
attorney's license
avukatlık ruhsatı Noun, Law
bare license
bir yere açıkça davet olunmadan ancak o yer sahibinin hoşgörüsü
bare license
onayı ve muvafakatı ile karşılaşan konuk
bloc licence license
(patent kanunu) bir çok konuyu içeren götürü lisans
broadcasting-tranmitting licence license
radyo yayın ruhsatı
build under licence license
ruhsatla inşa etmek Verb
building licence license
inşaat izni
business license
işletme ruhsatı Noun
car licence license
otomobil ruhsatı
carrying a pistol without a license
ruhsatsız silah taşıma Law
common licence license
(Br) evlenme izni
compulsory licence license
zorunlu ruhsat
compulsory license
bulundurulması gereken zorunlu izin belgesi
construction license
yapı ruhsatı Noun, Construction
corporation licence license
işletme izni
disqualify licence license
bir ruhsatı iptal etmek Verb
do something under licence license
bir şeyi ruhsatlı olarak yapmak Verb
dog licence license
köpek ruhsatı
driver's licence license
(US) şoför ehliyeti
driver's license
sürücü belgesi Noun, Land Transport
driver's license
ehliyetname
driver's license
ehliyet Transport
driving licence license
(Br) şoför ehliyeti
driving license
ehliyet
driving license
sürücü belgesi Noun, Land Transport
duration of a licence license
bir lisansın süresi
excise licence license
(Br) içki satma ruhsatı
exclusive licence license
tekelci ruhsat
exclusive license
tam ruhsat Noun, IP Law
exploit a licence license
bir lisanstan yararlanmak Verb
export licence license
ihracat izni
export license
ihracat lisansı
express licence license
sarih olarak verilmiş imtiyaz
game licence license
av ruhsatı
game license
(US) avlanma ruhsatı
grant a license
ruhsat vermek Verb
grant a license
ruhsatlandırmak Verb
grant a license
lisans vermek Verb
grant of a license
lisans verme
gun licence license
(Br) silah ruhsatı
gun license
silah taşıma izni
having a license
ehliyetli
having a license
diplomalı
hawker's licence license
seyyar satıcı ruhsatı
high licence license
alkollü içki satma lisansı
hold a licence license
lisans (ruhsatı) olmak Verb
hunting licence license
avlanma ruhsatı
implied licence license
zımni olarak verilmiş imtiyaz
import license
ithalat lisansı
import license
ithal izni
individual licence license
şahsa verilen ruhsat
international driving licence license
uluslararası şoför ehliyeti
justice's licence license
(Br) alkollü içki satma ruhsatı
licence license
ehliyet
licence license
denetimsiz davranış
licence license
ruhsat
licence license
izin
licence license
imtiyaz
licence license
aşırı serbestlik
liquor licence license
alkollü içki satma ruhsatı
local taxation licence license
yerel vergi toplama imtiyazı
manufacturing licence license
üretim yapma
manufacturing license
imalat izni
medical license
tıp lisansı Noun, Medicine
medical license
tıbbi lisans Noun, Medicine
mining licence license
maden ocağı işletme ruhsatı
motor-vehicle licence license
motorlu araç ruhsatı
non-exclusive license
basit ruhsat Noun, IP Law
not having a license
ehliyetsiz
on-premises liquor license
açık içki ruhsatı Noun
operating license
faaliyet lisansı Noun, Management
pedlar's (peddler's ,) licence license
US seyyar satıcı ruhsatı
poetic licence license
yazıda kurallara veya gerçeğe aykırı olduğu halde güzelliği veya tanımlayıcı niteliği yüzünden geçerli sayılan deyim
printer's licence license
basımevi ruhsatı
professional licence license
icazetname
professional licence license
meslek ruhsatı
publicant's license
alkollü içki satma ruhsatı Noun
real-estate licence license
emlakçi ruhsatı
registrar's license
resmi evlenme ruhsatı
shooting licence license
avlanma ruhsatı
shooting license
avlanma müsaadesi Noun
simple licence license
her defasında yeniden alınması gereken permi
special licence license
(Br) özel evlenme ruhsatı
suspend a licence license
(US) bir imtiyazı bir süre askıya almak Verb
term of the licence license
lisans süresi
theater licence license
tiyatro ruhsatı
trademark licence license
marka lisansı
under a licence license
ruhsat tahtında
unrestricted licence license
sınırsız imtiyaz
wireless licence license
telsiz ruhsatı
without a license
diplomasız
license a candidate for ministry
bir adayı bakanlık için onaylamak Verb
license a doctor to practice
bir doktora hekimlik ruhsatı vermek Verb
license a doctor to practise medicine
bir doktora hekimlik ruhsatı vermek Verb
license a firm
bir firmaya lisans vermek Verb
license a lawyer
avukata avukatlık yapması için ruhsat vermek Verb
license a pilot
bir pilota uçma ruhsatı vermek Verb
license a play
bir sahne oyununa müsaade etmek Verb
license agreement
lisans anlaşması Information Technology
license and registration check
ehliyet ve ruhsat kontrolü
license fee
redevans
license holder
imtiyaz sahibi
license liquor selling
alkollü içki satma ruhsatı vermek Verb
license liquour selling
alkollü içki satma ruhsatı vermek Verb
license plate
plaka Transport
license plate
numara plakası Noun
license plate number
plaka Noun, Transport
license someone to keep an inn
birine otel işletmesi için ruhsat vermek Verb
license someone to sell drinks
birine alkollü içki satması için izin zni vermek Verb
license tax
lisans vergisi
(metal) license plate
plaka
(motor vehicle) license tag
plaka
be built under licence license from the ministry of defence
Milli Savunma Bakanlığı izniyle inşa edilmek Verb
cross licence license agreement
lisans takası anlaşması
end-user license agreement (EULA)
son kullanıcı lisans sözleşmesi Noun, Law
licence license application
lisans başvurusu
licence license arrangement
lisans anlaşması
licence license duty
lisans vergisi
licence license fee (s)
(Br) içki satma izni vergisi
licence license for value
vergiye tabi lisans
licence license form
lisans formu
licence license income
lisans geliri
licence license insurance
lisansın yenilenmemesine karşı sigorta
licence license number
(US) otomobil plaka numarası
licence license number
polis nişanı
licence license plate
(US) otomobil plakası Noun
licence license proceedings
lisans davası Noun
licence license renewal
lisans yenileme
licence license requirements
lisans şartları Noun
licence license revocable at pleasure
dilediğinde geri alınabilecek izin
licence license system
lisans sistemi
licence license tag
ilan pulu
licence license tax
(US) sanayi vergisi
licence license tax
lisans vergisi
licence license to carry firearms
ateşli silah taşıma ruhsatı
licence license to carry on a trade
bir iş yapmaya devam etme izni
licence license to drive a car
araba kullanma ehliyeti
licence license to export
ihracat izni
licence license to import
ithalat izni
licence license to manufacture
üretim izni
licence license to operate
işletme izni
licence license to operate a motor vehicle
araba ruhsatı
licence license to practise as doctor
doktorluk yapma ruhsatı
licence license to print
basma izni
licence license to sell
satış ruhsatı
licence license to use
kullanma ruhsatı
obtain a licence license under false pretences
kurnazlıkla lisans elde etmek Verb
take out a licence license for a car
bir araba için ruhsat çıkarmak Verb
under licence license from the author
yazarın izniyle
under license from
müsaade ile
English-Turkish phrases from Zargan's own database