like blazes

  1. (a) öfkeli öfkeli, öfke ile, kızgınlıkla, pek şiddetli.
    He moans like hell when he loses a bet:
    Bir bahsi kaybedince kıyametleri koparır. (b) (ünlem olarak) kim demiş? asla … değil! kat'iyen değil!
    “But you were there, weren't you?” “Like hell, I was! I certainly wasn't.” “Fakat sen de orada idin, değil mi?” “Kim demiş orada olduğumu, elbette değildim!”.