Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
lineal
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
doğrudan doğruya soyundan gelen/doğan.
A grandson is a lineal descendant of his grandfather.
Adjective
kalıtımsal, irsî, soydan (miras yolu ile) geçen/intikal eden.
The lands were his lineal right.
Adjective
(bkz:
linear
).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
lineal kinship
üstsoy-altsoy hısımlığı
Noun, Civil Law
lineal ancestor
atalar
lineal ancestors
usul
lineal ancestors
üstsoy
lineal consanguinity
usul füru hısımlığı
Noun, Law
lineal consanguinity
usul ve füru arasındaki akrabalık
Noun, Law
lineal consanguinity
usul ve füru hısımlığı
Noun, Law
lineal descend
doğrudan doğruya soydan gelen
lineal descendant
füru
lineal descent
doğrudan doğruya aynı soydan gelen
lineal heir
aynı kandan mirasçı
lineal heir
usul ve füru mirasçısı
lineal heir
usul ve füruğ mirasçısı
lineal kin
usul ve fürû akrabalığı
lineal relative
usul ve füru hısımlığı
lineal succession
babadan oğula geçen miras
relation by lineal descent
usul ve füru akrabalığı
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.