rolünü unutmak veya yanlış yapmak/okumak.
savunma hattı
Noun, Military
üretim çeşidini zenginleştirmek
Verb
konuşmasını ezberlemek
Verb
kendi hatlarına geri çekilmek
Verb
bu cümleden olarak, bu cümleden olmak üzere
Adverb
(US) banliyö tren şebekesi
(mektubun) son satırları
Noun
telefon hatlarının bağlantılarını kesme
üretim hatlarının çeşitlendirilmesi
kâr getirmeyen ürün çeşitlerini kaldırmak
Verb
kâr getirmeyen ürün çeşitlerinin kaldırılması
taşıyıcının hatlarına yeni hatlar ilave etmek
Verb
taşıyıcı hatlara yeni ilave hatlar
Noun
normal hayat yaşamak
Verb
Fraunhofer çizgileri: güneş izgesindeki/spektrumundaki siyah çizgiler.
Noun
ön cephe hat tına gitmek
Verb
tutucu davranışla yönetmek
Verb
talihsizlik, kara talih, şanssızlık.
Noun
düşman hatlarına gizlice girmek
Verb
Uluslararası Yükleme Sınırı Sözleşmesi
Proper Name, Law
normal telefon kanallarından yararlanmak
Verb
paralel doğrular
Noun, Geometry
yaya geçidi çizgileri
Noun
düşman hatlarına sızmak
Verb
düşman hatlarını yarmak
Verb
fiyat saptama ilkeleri
Noun
gizli/kapalı anlamı sezmek/anlamak, sezmek, farkına varmak,
argo çakmak.
gizli anlamı keşfetmek/sezmek, ne kastedildiğini anlamak/sezmek, dilinin altındakini keşfetmek.
If you read between lines, this letter is really a request for money.
gizli anlamı çıkarmak
Verb
her kalem eşyadan yüzde 5 indirim
grev gözcüsü hattında yürümek
Verb
acele birkaç satır yazmak
Verb
satır/inç
Information Technology
bir gayrimenkulün sınır çizgileri
Noun
derin kaygı çizgileri
Noun
(US) bir mülkün sınırlarını tespit etmek
Verb
bir parti politikasının ana hatları
Noun
doğruları paralel yapmak
Verb
birden çok kredi kurumundan aynı anda sağlanan kredi
bir dosta birkaç satır karalamak
Verb
devlet denizyolları idaresi