liquor

English-Turkish Translation

  1. içki: damıtma usulüyle elde edilen alkollü içki (viski, konyak vb. gibi).
    under the influence of liquor:
    yarı sarhoş.
    in liquor = the worse for liquor: sarhoş, çakırkeyf.
    malt liquor: bira.
    liquor store: içki satan dükkân.
  2. et suyu, sebze/meyve suyu: bir şeyi kaynatarak elde edilen su.
  3. mahlûl/mahlût.
  4. suda eritilmiş ilâç.
  5. (deriyi) yağlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be under the influence of intoxicating liquor
alkol etkisi altında olmak Verb
be well primed with liquor
içkiyle iyice sarhoş olmak Verb
corn liquor
corn whiskey
excise on liquor
alkollü içkiden alınan vergi
hard liquor
sert içki, (rakı, viski vb. gibi) alkolü fazla olan içki. Noun
illicit sale of liquor
kaçak içki satışı
malt liquor
malt içkisi, malttan yapılan içki.
on-premises liquor
açık içki Noun
pot liquor
yemek suyu.
pot liquor
(etli sebze pişirilen tencerede kalan) yemek suyu.
selling liquor
içkicilik
smuggle liquor
içki kaçakçılığı yapmak Verb
smuggling of intoxicating liquor
alkollü içki kaçakçılığı
sumuggling of intoxicating liquor
alkollü içki kaçakçılığı
the worse for liquor
sarhoş
traffic in liquor
içki kaçakçılığı
under the influence of intoxicating liquor
sarhoş edici içkinin etkisi altında
under the influence of intoxicating liquor
şarhoş edici içkinin etkisi altında
under the influence of liquor
alkollü içki etkisinde
liquor dealer
içkici
liquor dealer
içki satan tüccar
liquor excise
(US) alkollü içki vergisi
liquor excise
alkollü içki vergisi
liquor licence
içki satma ruhsatı
liquor licence license
alkollü içki satma ruhsatı
liquor selling
içki satışı
liquor shop
içki bayii
liquor shop
içki satan dükkân
liquor smuggler
içki kaçakçısı
liquor smuggling
içki kaçakçılığı
liquor store
tekel bayii Noun
liquor store
içki dükkânı
liquor store
içki bayii
liquor store (US
içki bayii
liquor tax
içki vergisi
liquor tax
(US) içki vergisi
liquor trade
içki ticareti
liquor up
(çok) içki iç(ir)mek, iç(ir)erek zil zurna sarhoş olmak/etmek.
license liquor selling
alkollü içki satma ruhsatı vermek Verb
on-premises liquor license
açık içki ruhsatı Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database