live for

  1. (a) ömrünü vakfetmek, işi gücü … olmak.
    He lives for his car. (b) bütün ümidini (bir şeye) bağlamak,
    … için yaşamak.
    She lives for her only son.
kendi için yaşamak Verb
aklı fikri eğlencede olmak Verb