mahkûm

Turkish-English Translation

  1. con
  2. lag
  3. condemned
  4. convict
  5. sentenced
  6. convicted
  7. obliged to
  8. forced to
  9. doomed to
  10. destined to an unhappy fate
  11. person under sentence
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

başarısızlığa mahkûm
on a hiding to nothing
eski mahkûm
ex convict
eskiden bir Sovyet cezaevinde mahkûm
zek
idama mahkûm
condemned to death
ölüme mahkûm
condemned to death
ölüme mahkûm
under sentence of death
mahkûm edici delil
damning evidence
mahkûm edilmiş
condemned
mahkûm etmek
to doom Verb
mahkûm etmek
to cry down Verb
mahkûm etmek
to condemn Verb
mahkûm etmek
to proscribe Verb
mahkûm etmek
to convict Verb, Law
mahkûm etmek
to sentence Verb
mahkûm etmek
to debar Verb
mahkûm etmek
to adjudge Verb
mahkûm olan şahıs
person convicted
mahkûm olmak
to stand convicted Verb
mahkûm takımı
batch of prisoners
(eskiden) mahkûm arabası
tumbler tumbril Noun
(mahkeme) masrafları yüklenmeye mahkûm olmak
to be sentenced to bear the costs Verb
ağır hapse mahkûm olma tehlikesi
jeopardy of life and limb
ağır tazminata mahkûm oldu
he was adjudged heavy damages
asılarak idama mahkûm etmek
to condemn someone to death by hanging Verb
asilikten mahkûm etmek
to condemn for contumaciousness contumacy Verb
başarısızlığa uğramaya mahkûm plan
a plan foredoomed to failure
bir aylık hapse mahkûm etmek
to pass sentence of one month's imprisonment Verb
bir hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek
to sentence a thief to six months imprisonment Verb
bir katili müebbet hapse mahkûm etmek
to condemn a murderer to life imprisonment Verb
bir kitabı mahkûm etmek
to damn a book Verb
birini asılarak idama mahkûm etmek
to send someone to death by hanging Verb
birini beş yıl hapse mahkûm etmek
to pass sentence of 5 years imprisonment on sb Verb
birini bir hatadan dolayı mahkûm etmek
to convict someone of an error Verb
birini cinayetten mahkûm etmek
to convict someone of murder Verb
birini dinlemeden mahkûm etmek
to condemn someone without a hearing Verb
birini idama mahkûm etmek
to send someone to the gallows Verb
birini küçük delil ile mahkûm etmek
to condemn someone on slight evidence Verb
birini ölüme mahkûm etmek
to sentence someone to death Verb
birini ölüme mahkûm etmek
to condemn someone to death Verb
birini ölüme mahkûm etmek
to pass sentence of death on sb Verb
davacının mahkeme masraflarını yüklenmeye mahkûm edilmesi
to have the cost awarded against oneself
davalıyı mahkeme masraflarını ödemeye mahkûm etmek
to award the costs against sb Verb
davalıyı mahkeme masraflarını ödemeye mahkûm etmek
to condemn the defendant in costs Verb
davalıyı mahkûm etmek
to find against the defendant Verb
gıyabında mahkûm olmuş
sentenced in absence
hapse mahkûm etmek
to condemn to prison Verb
hapse mahkûm etmek
to undergo a prison sentence Verb
hasar tazminatı ödemeye mahkûm olmak
to be cast in damage Verb
hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek
to sentence a thief to six months imprisonment Verb
idam cezasına mahkûm olma
under the pain (penalty) of death
ikinci defa mahkûm olmuş kimse
recidivist
kendi ifadesi yüzünden mahkûm olma
self-convicted
kendini mahkûm etmek
to convict oneself Verb
mahkeme masraflarını ödemeye mahkûm etme
dismissal with costs
mahkeme masraflarını ödemeye mahkûm etmek
to condemn someone to pay the cost Verb
masrafları ödemeye mahkûm olmak
to be cast to pay the costs Verb
masrafları yüklenmeye mahkûm olmak
(court) to be sentenced to bear the costs Verb
ödemeye mahkûm edilmiş
condemned to pay
ödenilmeye mahkûm edilen tazminat
awarded damages
ölüme mahkûm etmek
to doom to death Verb
ömür boyu hapse mahkûm kimse
lifer
ömür boyu sakat kalmaya mahkûm kişi
permenant invalid
ömür boyu sakat kalmaya mahkûm kişi
permanent invalid
ömür mrü boyu hapse mahkûm kişi
lifer
önceden mahkûm etmek
to foredoom Verb
sanığın daha önce aynı suçtan dolayı mahkûm olduğu defi
plea of autrefois convict
sanığın daha önce aynı suçtan dolayı mahkûm olduğu defisi
plea of autrefois convict
sanığın önceden aynı suçtan mahkûm olduğu defisi
autrefois convict
tazminat ödemeye mahkûm edilmek
to be awarded damages Verb
tazminata mahkûm etmek
to award damages Verb
tazminata mahkûm etmek
to order damages Verb
üç yıl hapse mahkûm olmak
to be sentenced to three years imprisonment Verb
ufak bir delil ile birini mahkûm etmek
to condemn someone on slight evidence Verb
yasa çıkararak mahkûm edip mallarına el koyma
attainder
yeniden mahkûm olma
reconviction
zarar ziyan (tazminat) ödemeye mahkûm olmak
to be cast in damages Verb
zarar ziyanı tazmine mahkûm olmak
to be adjudged damages Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database