mesele

Turkish-English Translation

  1. problem
  2. point
  3. Noun question
  4. matter
  5. trouble
  6. affair
  7. topic
  8. concern
  9. Noun proposition
  10. Noun preoccupation
  11. case
  12. shebang
  13. res
  14. object
  15. issue
  16. point under consideration
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(davada cevap aranan) temel soru, nihai mesele
ultimate issue Noun, Criminal Law
… için hayat memat meselesi
life-blood of … Noun
aile meselesi
matrimonial affairs
alışkanlık meselesi
matter of habit
alışkanlık meselesi
matter of knack
bakanlar kurulu meselesi
cabinet issue
devlet meselesi
state affair
fikir meselesi
matter of opinion
formalite meselesi
matter of form
iktidar meselesi
matter of prestige
imtiyazlarını kullanma meselesi
question of privilege
iş meselesi
business matters
kabine meselesi
cabinet issue
kanun meselesi
point of law
kanun meselesi
legal question
mesele haline getirmek
make a big deal out of something Verb
namus meselesi
affair of honour
ölüm kalım meselesi
a matter of life and death
ölüm kalım meselesi
life and death matter
ölüm kalım meselesi
matter of life and death
ölüm-kalım meselesi
matter of death and life
polis meselesi
police business
polis meselesi
police matter
sadece bir formalite meselesi
a mere matter of form
şans meselesi
matter of luck
Şark Meselesi
Eastern Question Proper Name, History
şeref meselesi
point of honour
şeref meselesi
affair of honour
şirket meselesi
corporate business
şirket meselesi
(US) corporate business
takdir meselesi
matter of discretion
usul hukuku meselesi
point of procedure
vicdan meselesi
matter of conscience
vicdan meselesi
point of conscience
yorum meselesi
matter of construction
acil mesele
pressing matter
adli mesele
moot question
asıl mesele
leading fact
bekletici mesele
preliminary issue Noun, Law
bekletici mesele
prejudicial issue Noun, Law
bekletici mesele
preliminary point of law Noun, Law
çözümü bariz mesele
no-brainer Noun
dikkat isteyen mesele
matter calling for attention
esas mesele
main profession
esas mesele
main issue
esasa taalluk eden mesele
matter of substance
esasa taaluk eden mesele
matter of substance
farazi hukuki mesele
moot case
feri mesele
secondary issue Noun
halledilmiş mesele
settled thing
herkesin konuştuğu mesele
talk of the town
hukuki mesele
case of (at) law
hukuki mesele
legal issue
idari mesele
administrative matter
kabul edilmesi zor olan mesele
strong meat
kanuni mesele
legal subject
karara bağlanmış mesele
case settled
kararlaştırılmış mesele
agreed case
maddi mesele
issue of fact
münakaşalı mesele
contraversial issue
münakaşalı mesele
question in dispute
müşkül mesele
puzzler
müzmin mesele
chronic problem Noun
nazik mesele
tickler
nazik mesele
matter of delicacy
nazik mesele
delicate question
önemli mesele
matter of consequence
politik mesele
political question
şahsi mesele
personal matter
son derece resmi mesele
stage affair
su götürür bir mesele
a moot point
su götürür mesele
moot point
takdire kalmış mesele
discretionary matter
tartışmalı mesele
question in dispute
tartışmalı mesele
contraversial issue
usul hukukuna ait mesele
procedural matter
Mesele ... değil.
It's not the ...
mesele açık değil
(Lat.) nonliquet
mesele çıkarmak
to kick up a fuss Verb
mesele çıkarmak
to make a a Verb
mesele nedir
what is all about ?
bir mesele hakkında mütalaasını yürütmek
to square up to a problem Verb
hafife alınacak mesele olmama
to light matter
hafife alınacak mesele olmamak
to no light matter Verb
herkesin bildiği bir mesele olmak
to be a matter of common knowledge Verb
o mesele geçmişte kaldı
that's water under the bridge
önemsiz mesele üzerinde durmak
to quibble Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Çözüme kavuşturulması, ... durum, sorun
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.