minded

  1. Adjective … görüşlü/fikirli/niyetli/kararlı.
    strong-minded: sabit kararlı, kararından dönmez.
    evil-minded: kötü niyetli.
  2. Adjective … eğilimli, -e yönelik/mütemayil, gönüllü, gönlü yatmış, niyetli, istekli, zihni … ile meşgul.
    minded
    to do something: bir şeyi yapmaya istekli/gönüllü.
    If you are so minded: Gönlünüz öyle istiyorsa.
    business-minded: hep işini düşünen.
  3. Adjective -e önem veren.
    He's becoming very ecology-minded: Çevre sorunlarına çok önem verir oldu.
fikirdaş Adjective
dar görüşlülük Noun
bir şeyi anlarken sadece sözcüklerin içerdiği anlamlara bağlı kalmak Verb
bile bile zıt giden
(konuşma dili) huysuz
geniş fikirlilik
geniş fikirli
çevre korumacı
tüketiciyi düşünen
ahmak
kararsız
kötü zihniyetli
ihracatçı zihniyetli
iradesiz
kafası işlemeyen
uluslararası zihniyetli
geniş fikirli
vb sahip
hemfikir
düşüncelere
aynı zevklere
kafadar
alçaklık düşünceleri olan
pazarlama zihniyetli
dar kafalı
açık fikirli
kılı kırk yaran
dar kafalı
politik zihniyetli
profesyonel zihniyetli
sağduyulu
doğru düşünüşlü
satışa aklı yatkın kişi
kolay kanan
akılsız
kafası yalnız bir şeyle meşgul olan
kuş kafalı
dar kafalı
iradeli
kararlı
azimli
gerçekçi
akıl hastası Noun
bir konuda açık fikirli olmak Verb