izninin her dakikasının zevkine varmak
Verb
ticari reklam dakikası
Noun
(randevuya) tam vaktinde gelmek
Verb
dakikası dakikasına yetişmek
Verb
(TV'de , radyoda) ticari reklamın dakikası
Noun
tam, dakikası dakikasına.
The train arrived at 6 o'clock to the minute: Tren tam saat 6'da geldi.
He wakes up every morning at 7 o'clock to the minute.
maliye bakanlığı muhtırası
bir toplantının protokolünü hazırlamak
Verb
matem topu: matem işareti olarak (kral veya devlet başkanının ölümü, geminin batması vb. dolayısıyla) her dakikada bir atılan top.
(US) kısa metrajlı reklam filmi
yürüyerek bir dakikalık mesafede
zabıt defterine geçirmek
Verb
yelkovanı bir dakika geri almak
Verb
… anda, … dakikada, hemen(cecik), derhal.
Although we hadn't met for 33 years, I recognized him the minute (that) I saw him: 33 yıl buluşmamış olmamıza rağmen onu gördüğüm anda tanıdım.
Tutanak Hizmetleri Başkanlığı
Noun, Organizations