mist

  1. pus, buğu, sis, duman.
    The mountaintop was covered in mist.
  2. donukluk, bulanıklık, karartı.
  3. Meteorology ince sis, yatay görüş uzaklığı 1 km'den fazla olan sis.
  4. (görüşü bulandıran) gözyaşı perdesi.
    The mist of tears filled her eyes.

  5. mist up: sislenmek, buğulanmak, puslanmak.
    The windows began to mist up.
    mist over: sislenmek, sise bürünmek.
  6. çiselemek.
    It was misting a while ago.
  7. buğulandırmak, bulandırmak, donuklaştırmak, puslandırmak.
    Tears misted her eyes.
kafası bulanık olmak Verb
Japonya'da
rüşvet skandalı ya da siyaseti kötüye kullanma
sis perdesi Noun
buz sisi
sis perdesi Noun
ice crystals
sis örtüsü
sise bürünmüş
buğulamak Verb
buğulanmak Verb